8"Şüphesiz dönüş ancak Rabbinedir...". Ayetle ilgili birkaç mesele vardır: Bu ayet, İnsanı tehdit etmek ve tuğyanın neticesinden sakındırmak için iltifat üslubuyla, insana yönelik bir sözdür. “Er-ruc'a” kelimesi, merci ve rücu etmek anlamında olup, hepsi de masdardırlar. Nitekim Arapça'da “Racea ileyhi, rucuen, mercian” ve fu'lâ vezninde “Er-ruc'a” ifâdesi kullanılır. Ayetin ne demek olduğu hususunda şu iki izah yapılabilir: 1) İnsan taatının mükafaatını ve inad, azgınlık ve kibrinin de cezasını görecektir. Bu ayetin bir benzeri de, "Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma O, onları, gözlerin belereceği bir güne ertelemektedir" (İbrahim, 14/42) ayetidir. Bu öğüt, ancak kalbinde kadîm (ezeli) bir sadakati bulunan kimselere tesir eder. Cahile gelince, o, bu tür ifadelerden öfkelenir ve ancak dünyevi bir huzura inanır. 2) Allahü teâlâ insanı yeniden noksanlığa, fakirliğe ve ölüme döndürür. Bu tıpkı, Allahü teâlâ'nın, insanı cansızlıktan canlılığa, fakirlikten zenginliğe, zilletten izzete (azizliğe-şerefe) taşıdığı için, onu noksanlıktan mükemmelliğe döndürmesi gibidir. Binâeaneleyh (Ey Ebû Cehiller) bu şeref ve kudret taslamanız da ne oluyor? Rivayet edildiğine göre Ebû Cehil, Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'e şöyle demiştir: "Sen zengin olacağını mı iddia ediyorsun? O halde, Mekke dağlarını bizim için altına-gümüşe çevir. Belki de biz onlardan alır, azgınlık edip dinimizi terkeder, senin dinine tabi oluruz." Bunun üzerine Cebrail (aleyhisselâm) geldi ve "(Ey Muhammed) eğer istersen, biz bunu yaparız. Ama eğer onlar iman etmezlerse, onlara tıpkı Ashâb-ı Mâide'ye (gökten kendilerine sofra indirilenlere, yani hristiyanlara) yaptığımızın aynısını yaparız" dedi. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), onları hali üzere bırakmak için, bunu istemekten vazgeçti. Namazı Engelleyenler |
﴾ 8 ﴿