6

Sizi rahimlerde dilediği gibi şekillendiren O'dur. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O Azizdir, Hakimdir.

Bu âyete dair açıklamalarımızı iki başlık halinde sunacağız:

1- İnsanlara Şekil Veren:

Yüce Allah'ın:

"Sizi rahimlerde dilediği gibi şekillendiren O'dur" âyeti ile, yüce Allah bizlere, insanları annelerin rahimlerinde kendisinin şekillendirdiğini haber vermektedir.

"Rahîm" kelimesi rahmetten gelmektedir. Çünkü rahim (akrabalık) kendisi sebebiyle insanların karşılıklı olarak merhamet göstermelerine sebeptir.

"Suret (şekil)" kelimesi ise birşeyi meylettirmek için kullanılandan gelmektedir.

"Suret" buna göre belli bir şekle ve belli bir konuma benzemeye meyleden şeyin adıdır.

Bu âyet-i kerîme ile yüce Allah, tazim edilmektedir. Muhtevası içerisinde Necrân hıristiyanlarının görüşleri reddedilmekte, Hazret-i Îsa'nın şekil verilen kimselerden olduğu ifade edilmektedir. Bu ise aklı başında herhangi bir kimsenin inkâr edemeyeceği bir husustur. Yüce Allah Haşr Sûresi (22/5. âyette) ile Mü’minûn Sûresi'nde (23/12-14. âyetlerde) şekillendirmeye dair açıklamalarda bulunmuştur. Aynı şekilde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de İbn Mes'ûd tarafından rivâyet edilen Hadîs-i şerîfte buna dair açıklamalarda bulunmuştur ki, bu Hadîs-i şerîf de yüce Allah'ın izniyle (az önce belirtilen yerde) gelecektir.

Yine bu âyet-i kerimede tabiatçıların görüşleri de reddedilmektedir. Çünkü tabiatçılar tabiatı mutlak kahhâr (etkin güç) olarak kabul etmektedirler. Onların görüşlerini redde dair açıklamalar ise Tevhîd âyetinde (el-Bakara, 2/164. âyet 14. başlıkta) geçmiş bulunmaktadır. İsmi Muhammed b. Sencer olan İbn Sencer'in Müsned'inde de şu Hadîs-i şerîf yer almaktadır: "Muhakkak yüce Allah ceninin kemiğiyle kıkırdaklarını erkeğin menisinden, onun yağ ve etlerini de kadının menisinden yaratır" denilmektedir.

İşte bu, çocuğun hem erkeğin hem de kadının menisinden yaratılmış olduğunun en açık delilidir. Yüce Allah'ın:

"Ey insanlar! Şüphesiz Biz sizleri bir erkek ve bir dişiden yarattık..." (el-Hucurât, 49/13) âyetinden açıkça anlaşılan da budur.

Müslim'in Sahihinde de Sevbân yoluyla gelen Hadîs-i şerîfte şöyle denilmektedir: Yahudi, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'a dedi ki: Ben sana yeryüzü insanları arasında bir peygamberin, yahut bir ya da iki kişinin dışında hiçbir kimsenin bilmediği bir hususu sormaya geldim. Hazret-i Peygamber: "Buna dair bilgiyi sana verecek olursam bunun sana faydası olur mu?" diye sorunca Yahudi, dedi ki: Ben de kulaklarımla duymuş olurum. (Devamla) dedi ki: Ben sana çocuğun durumu hakkında sormaya geldim. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Erkeğin suyu beyaz, kadının suyu sarıdır. Bir araya gelip de erkeğin menisi kadının menisinden üstün gelirse yüce Allah'ın izniyle erkek çocukları olur. Şayet kadının menisi erkeğin menisinden üstün gelirse Allah'ın izniyle çocukları kız olur."

Buna dair açıklamalar da yüce Allah'ın izniyle Şûra Sûresi'nin sonlarında (42/49-50) gelecektir.

2- Allah, Dilediği Şekilde Şekillendirendir:

Yüce Allah'ın:

"Dilediği gibi şekillendiren" âyeti; güzellik, çirkinlik, siyahlık, beyazlık, uzunluk, kısalık, azaların sağlıklı olması yahut herhangi bir noksanlık ve buna benzer mutluluk ve bedbahtlık gibi hususları ifade, eder.

İbrahim b. Edhem'den nakledildiğine göre Kur'ân okuyuculan onun meclisinde bildiği hadislerin bir kısmını dinlemek üzere bir araya geldiler. Onlara şöyle dedi: Beni meşgul eden dört şey vardır. Bunlarla uğraştığım için hadis rivâyet edecek boş vaktim olmuyor. Ona: Seni meşgul eden şeyler nelerdir? denilince şu cevabı verdi: Bunlardan birincisi şudur: Ben yüce Allah'ın şu âyetinde sözünü ettiği Mîsâk Günü üzerinde düşünüyorum: "Bunlar cennetliktir ve aldırış etmiyorum, bunlar da cehennemliktir aldırış etmiyorum." İşte ben bu ayrımın yapıldığı vakit, bu iki kesimden hangisinde idim, bilemiyorum. İkinci husus rahimde bana şekil verildiği zamanda rahimler üzerinde görevli olan melek: "Rabbim, bu bedbaht mıdır yoksa mutlu mudur?" diye sorduğunda cevabın ne olduğunu bilemeyişimdir. Üçüncü husus ölüm meleği ruhumu kabzedeceğinde: "Rabbim, küfür ile birlikte mi îman ile birlikte mi (ruhunu kabzedeyim)?" diyeceğinde ne cevap verileceğini bilemiyorum. Dördüncü husus ise:

"Ey günahkârlar, siz bugün ayrılın!" (Yâsîn, 36/59) buyrulacağı vakit, ben iki kesimden hangisi arasında olacağımı bilemeyişimdir.

Daha sonra yüce Allah:

"O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur" diye buyurmaktadır. Yani O'ndan başka yaradan, O'ndan başka suret ve şekil veren yoktur. İşte bu, O'nün vahdaniyyetinin delilidir. Nasıl olur da Îsa kendisi şekillendirilmiş iken şekil veren, kuvvet veren olabilir?

"O Azizdir" asla mağlub edilemez,

"Hakimdir" hikmet sahibi olandır veya herşeyi sapasağlam yapandır. İşte bu da özellikle sözkonusu ettiği şekillendirme hakkında daha da özel bir ibaredir.

6 ﴿