43"Ey Meryem, kunut ile Rabbinin divanına dur, secdeye kapan, rükû' edenlerle birlikte rükû' et." Mücâhid'den nakledildiğine göre "kunût et"; namazda uzunca kıyamda dur, demektir. Katâde ise, devamlı olarak O'na itaat et anlamındadır, der. "Kunut"un anlamına dair açıklamalar daha önceden (el-Bakara, 2/116. âyet 5. başlıkta) geçmiş bulunmaktadır. el-Evzaî der ki: Melekler ona bunu deyince kalkıp namaza durdu. Ayakları şişinceye ve ayaklarından kan ve irin akıncaya kadar ayakta namaz kılmaya devam etti. Selam olsun ona... "Secdeye kapan, rükû' edenlerle birlikte rükû' et." Burada rükû'dan önce secdeye kapanmanın sözkonusu edilmesinin sebebi "ve" atıf harfinin tertibi gerektirmeyişindendir. Bu hususa dair görüş ayrılıkları ise Bakara Sûresi'nde yüce Allah'ın: "Şüphe yok ki Safa ile Merve Allah'ın alâmetlerindendir" (el-Bakara, 2/158) âyeti açıklanırken ele alınmıştır. Şayet: "Zeyd ve Amr kalktı" denilecek olursa Amr'ın Zeyd'den önce kalkmış olması mümkündür. Buna göre buradaki âyetin anlamı: Rükû' et ve secde yap" şeklinde olur. Bir görüşe göre ise onların şeriatinde sücud, rükû'dan önce imiş. "Rükû' edenlerle birlikte rükû' et" âyeti hakkında da şöyle denilmiştir: Yani onlarla birlikte namaz kılmıyor isen de onların yaptıklarını yap, anlamındadır. Bundan kastın, cemaatle namaz kılmak olduğu da söylenmiştir. Yine buna dair açıklamalar daha önceden Bakara Sûresi'nde (2/43. âyet 5. başlık ve devamı) geçmiş bulunmaktadır. . |
﴾ 43 ﴿