193"Rabbimiz! Doğrusu biz: 'Rabbinize îman edin' dîye îmana çağıran bir davetçiyi işittik ve îmana geldik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kusurlarımızı ört. Canımızı da iyilerle beraber al! 11. Çağırıcının Çağrısını Kabul Etmek: Yüce Allah'ın: "Rabbimiz! Doğrusu biz: Rabbinize îman edin, diye îmana çağıran bir daVetçiyi işittik" âyetinde devetçiden kasıt Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)dır. Bunu İbn Mes'ûd, İbn Abbâs ve mütessirlerin çoğu söylemiştir. Katâde ile Muhammed bin Ka'b el-Kurazî ise; o Kur'ân-ı Kerîm'dir, derler. Çünkü onların hepsi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)i işitmiş değildir. Yüce Allah'ın cinlerden îman edenlere dair vermiş olduğu haber onların bu görüşlerinin de delilidir. Çünkü cinler: "Gerçekten, biz hayrete düşüren bir Kurbân dinledik ki o rüşd'e (hakka ve doğruya) götürüyor" (el-Cin, 12/1-2) demişlerdi. Birinci görüşün sahipleri şöyle cevap vermektedirler: Kur'ân-ı Kerîm'i işiten kimse Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kendisiyle karşılaşmış gibidir. Bu da mana İtibari ile doğrudur. "Îman edin diye” âyetindeki “Diye" kelimesi cer harfinin hazf edilmesi esası üzere nasb mahallindedir, Yani; Îman edin diye, anlamındadır. Bu ifadede taktım ve tehir vardır. Yani bizler bir münadi işittik ki, o îmana çağırıyordu, demektir. Bu da Ebû Ubeyde'den nakledilmiştir. " Îmana" âyetindeki "lâm"ın anlamına olduğu da söylenmiştir ki, îmana çağıran... demektir. Yüce Allah'ın şu âyetinde olduğu gibi: "Sonra kendilerine yasak kılınan, şeylere dönen..." (el-Mücâdele, 58/8); "Çünkü Rabbin ona vahy etmiştir" (ez-Zilzâl, 99/5); "Bizi bu yola hidâyet eden Allah'a hamd olsun" (el-A’raf, 7/43) Buradaki bütün "lâm" harfleri "ilâ" anlamındadır. Bunun benzerleri pek çoktur. Bir görüşe göre buradaki "lâm'ın ecl (için, dolayı) anlamında olduğu da söylenmiştir. Yani: Bizi îman için çağıran, anlamında olur. 12. Allah'tan Mağfiret Dileyin: Yüce Allah'ın: "Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kusurlarımızı ört" âyeti yapılan duayı tekid ve duada mübalağadır Her iki ifadenin de anlamı aynıdır. Çünkü mağfiret de keffaret de (günahları) örtmek bağışlamak anlamındadır. "Canımızı da iyilerle birlikte al." Yani peygamberlerle birlikte olan iyi kimseler olarak al; yani bizi iyi kimseler arasında bulundur, Ebrâr kelimesinin tekili "berr" ve "bârr" dır. Asıl anlamı genişlikten gelmektedir. Birr, âdeta yüce Allah'a itaatta bir genişlik ve Allah'ın rahmetinin de onu kuşatan bir genişlik gibidir. |
﴾ 193 ﴿