28Allah, sizden (yükünüzü) hafifletmek İster. Zaten insan zayıf yaratılmıştır. Yüce Allah'ın: "Allah tevbelerinizi kabul etmek ister" âyeti mübtedâ ve haberdir. ise, î ister" âyeti ile nasb mahallindedir. Aynı şekilde; sizden hafifletmek ister," Âyetinde Hafifletmek" âyeti, İster" fiili ile nasb mahallindedir. Âyetin anlamı şudur: Allah sizin tevbe etmenizi ister. Yanitevbenizikabul edip, günahlarınızı affetmek ve üzerinizdeki yükleri hafifletmek İster. Denildiğine göre bu, şeriatın bütün hükümleri hakkında böyledir. Sahih olan dabudur. Yine denildiğine göre, hafifletmekten kasıt, cariyenin nikâhlanabilmesidir. Yani Biz, sizin kadınlara karşı sabretmek noktasındaki zayıflığınızı bildiğimizden dolayı, cariyelerle evlenmeyi mubah kılmak suretiyle yükünüzü hafiflettik. Bu açıklamayı, Mücahid, İbn Zeyd ve Tavus yapmıştır. Tavus der ki: İnsanın kadınlara karşı zaaafı olduğu kadar hiçbirşeye karşı zaafı yoktur. "Şehvetlerine uyanlar" dan muayyen olarak kimlerin kastedildiği hususunda farklı görüşler belirtilmiştir. Mücahid, bunlar zinakârlardır derken, es-Süddî, bunlar yahudi ve hıristiyanlardır, demektedir. Bir kesim de, özel olarak yahudilerdir. Çünkü yahudiler, müslümanların baba bir kızkardeşleri nikâhlamak hususunda kendilerine tabii olmalarım istemişlerdir. İbn Zeyd der ki: Bununla umum kastedilmiştir. Daha sahih olan da budur. Meyi etmek (sapıklığa düşmek); doğru yoldan sapmak demektir. Doğru yol üzerinde bulunmayan bir kimse başkalarının da kendisi gibi o yol üzerinde olmasını isterki, (onların sapıklığı dolayısıyla) kendisine herhangi bir musibet gelip yetişmesin. Yüce Allah'ın: "Zaten insan zayıf yaratılmıştır" âyetindeki zayıf" kelimesi hal olarak mansubtur Âyetin anlamı da şudur: İnsanın hevasi kendisini meylettirmeye, saptırmaya sebeptir. Şehvet ve kızgınlığı ise, onu aceleciliğe, hafifliğe iterler Bu da zayıflığın en ileri derecesidir. O bakımdan onun yükümlülüklerinin hafiflet ilmesine ihtiyacı vardır Tavus der ki: Bu, özel olarak kadınlar hususunda böyledir. İbn Abbâs'tan bu lâfzı: Ve (Allah) insanı zayıf yaratmıştır" diye okuduğu rivâyet edilmiştir. Yani Allah, insanı zayıf yaratmıştır Bu da kadınlara karşı sabır ve takati yok, demektir. İbnü'l-Müseyyeb der ki: Seksen yaşıma geldim. Gözümün biri kör oldu, diğeri ile çok az görüyorum. Benim bu adamım -erkeklik organım kastediyor- ise, kör ve sağırdır. Bununla beraber yine de kadınların fitnesinden korkuyorum. Buna yakın bir ifade Ubede b. es-Sabit (r-a)'dan rivâyet edilmiştir, Ubade der ki: Benim şu halimi görmüyor musunuz? Ancak başkasının bana destek vermesi halinde kalkabiliyorum. Ve ancak, bana yumuşatılan şeyleri -Yahya dedi ki: Yumuşatılıp ısıtılan şeyleri demek istiyor- yiyebiliyorum. Arkadaşım da -Yine Yahya: Erkeklik organını kastediyor, dedi- uzun bir zamandan beri ölmüş bulunuyor, buna rağmen benini için helâl olmayan bir kadın ile halvette kalmak hoşuma gitmez. İsterse bana karşılık güneşin üzerinde doğduğu herşeyi bana versinler. Buna sebep ise, şeytanın bana gelip, arkadaşımı aleyhime harekete geçirmesinden korkmamdın Çünkü onun, ne görecek gözü, ne işitecek kulağı vardır. |
﴾ 28 ﴿