7Hani Allah size o iki taifeden birinin sizin olacağını va'dediyordu. Siz ise kuvvet ve silahı bulunmayanın kendinizin olmasını arzu ediyordunuz. Allah da sözleriyle hakkı üstün kılmayı ve kâfirlerin arkasını kesmeyi istiyordu. "Hani Allah size o iki taifeden birinin sizin olacağını va'dedîyordu" âyetinde, "biri" anlamındaki; kelimesi, ikinci mef'ûl olarak nasb mahallindedir, "O sizin... dir" âyeti de yine; "Biri"nden bedel olmak üzere nasb mahallindedir. "Siz ise kuvvet ve silahı bulunmayanın kendinizin olmasını arzu ediyordunuz" bunu seviyor ve istiyordunuz. Ebû Ubeyde der ki: "Kuvvet ve silahı bulunmayan" tabiri, keskin âletleri bulunmayan demektir. "Şevket" ise, silah demektir. Şevk (diken) ise, keskin ve sivri tarafı olan bitkiye denilir. "Silahı keskin adam" tabiri de buradan gelmektedir. Diğer taraftan bu tabir, kalbedilerek; "Silahı dikenli (keskin)" tabiri kullanılır, Âyetin anlamı şudur: Yani siz, beraberinde silah bulunmayan ve kendisiyle Savaş yapılmayacak olan gurubu (kervanı) ele geçirmeyi arzu ediyordunuz. Bu açıklama ez-Zeccâc'dan nakledilmiştir. "Allah ise sözleriyle hakkı üstün kılmayı..." yani, İslâm'ı muzaffer kılmayı "istiyordu." Hak, ebediyyen haktır. Hak üstün kılınmayacak ve galip gelmeyecek olursa, batıla benzeyeceğinden, onun üstün kılınması hakkı hakk olarak ortaya çıkarmak ve bunu açıkça göstermek demektir. "Sözleriyle" bunu yapması ise, bu konudaki va'di gereği gerçekleştirmesi demektir. Çünkü o, ed-Duhan Sûresi'nde Peygamberine şu vaadde bulunmuştur: "Şiddetle yakalayacağımız gün, muhakkak ki Biz intikam alıcılarız." (ed-Duhan, 44/16) Ebû Cehil ve arkadaşlarından intikam alacağız, demektir. Bir başka yerde de şöyle buyurmaktadır: "Çünkü onu bütün cinlere üstün kılacaktır." (es-Saf, 61/9) Buradaki: "Sözleriyle" âyetinin, size onlarla cihad etmenizi emretmek suretiyle... anlamına geldiği de söylenmiştir. "Ve kâfirlerin arkasını kesmeyi" helâk ederek onları kökten yok etmeyi "istiyordu." |
﴾ 7 ﴿