89Allah onlara altından nehirler akan cennetler hazırlamıştır. Orada ebediyyen kalıcıdırlar. İşte en büyük kurtuluş budur. Yüce Allah'ın: "Geri kalanlarla birlikte olmaya razı oldular" âyetindeki "geri kalanlar" anlamındaki; kelimesi, nin çoğuludur. Yani onlar, kadınlarla, çocuklarla ve özür sahibi erkeklerle birlikte kalmaya razı oldular. Önceden de geçtiği gibi, eğer erkekte asalet yoksa, ona; da, da denilir. Mesela, eğer bir kimse aile halkından daha aşağı bir mertebede ise," Filan kişi aile halkından geride kalan bir kimsedir," denilir. en-Nehhâs der ki: Bu kelimenin aslı, uzun süre kaldığından dolayı ekşiyen süt için kullanılan: den alınmadır. ise, oruçlunun ağzının kokusu değişti, demektir. "Filan kişi kötü bir haleftir", ifadesi de buradan gelmektedir. Şu kadar var ki, "fevâü" şeklindeki çoğul, "faile" veznindeki kelimeler içindir. Hiçbir zaman "fail" veznindeki bir kelime sıfat olarak "fevâil" şeklinde -şiir müstesna- getirilmez. Ancak, "Haris ve hâlik: süvari ve helâk olan" kelimeleri böyle değildir. (Yani bunların çoğulu fevâü vezninde gelir). Yüce Allah'ın, mücahidlerin (mükâfatının) niteliği ile ilgili olarak: "İşte onlar için hayırlar vardır" âyetindeki "hayırlar"in güzel kadınlar olduğu söylenmiştir. Bu görüş el-Hasen'den rivâyet edilmiştir. Buna dair delili ise yüce Allah'ın: "İçlerinde güzel yüzlü, güzel huylu (kadın)lar vardır" (er-Rahmân, 55/70) âyetidir. Nitekim; "O kadınların en hayırlısıdır," denilir. (Hayırlı anlamındaki kelimenin) aslı ise; şeklinde olup şeddesi hafifletilmiştir. "Kolay" kelimesi gibi. Bunun 'ın çoğulu olduğu da söylenmişrk. Buna göre âyetin anlamı şöyledir: Mücahidler için dünyanın da âhiretin de pek çok faydaları vardır. "Kurtuluş (felâh)"ın anlamına dair açıklamalar daha önceden (el-Bakara, 2/5'te) geçmiş bulunmaktadır. "Cennetler" bahçeler demektir, yine buna dair açıklamalar daha önceden (el-Bakara, 2/25'te) geçmiş bulunmaktadır. |
﴾ 89 ﴿