8

İşte onların kazandıkları yüzünden varacakları yer ateştir.

Yüce Allah'ın:

"Muhakkak ki Bize kavuşacaklarını ummayanlar" âyetinde yer alan;

"Umanlar" korkanlar anlamındadır. Şairin şu beyti de bu kabildendir:

"Arılar onu soktuğunda sokmalarından korkmaz o

Ondan sonra anların kovanlarında bal yapan işçi arılar gelirler."

Buradaki; in: Umanlar anlamında olduğu da söylenmiştir. Bir başka şairin şu beyitinde bu anlamda kullanılmıştır:

"Mervanoğulları benim dinleyip itaat edeceğimi mi umuyorlar?

Halbuki benim kavmim Ttemimdir ve uçsuz bucaksız düzlük araziler arkamdadır."

Buna göre burada "recâ" korkmak ve ummak anlamına gelir. Yani onlar hiçbir cezadan korkmaz ve hiçbir mükâfat da ummazlar. Ceza ve mükâfata kavuşmanın, yüce Allah'a kavuşmak diye ifade edilmesi, her ikisinin de önemini göstermek içindir. Şöyle de açıklanmıştır:

"Kavuşmak" zahirdeki anlamı ile kullanılmıştır, bu da görmek demektir, yani onlar, bizi göreceklerini ummayanlardır.

Bazı âlimler de şöyle demişlerdir: Reca, ancak inkâr ve red ile birlikte kullanılırsa korkmak anlamım verir. Yüce Allah'ın:

"Size ne oluyor ki Allah'ın azametinden hiç korkmuyorsunuz?" (Nûh, 71/11) Bazı âlimler de şöyle demişlerdir: Mananın kendisine delâlet ettiği her yerde kendi anlamı ile kullanılır.

"Dünya hayatı ile yetinip" yani âhiret yerine bedel olarak onunla yetinen ve yalnız dünya için çalışıp

"ona bağlananlar" dünya dolayısıyla şımarıp sevinenler ve ona meyledenler...

"Bağlandı, tatmin oldu, meyletti"nin asli; şeklindedir. Mastar ismi de; şeklinde gelir. Buradaki "mim" "hemze"den Öne alınmış ve ona "nûn" ile vasıl "elifi ilave edilmiştir. Bu açıklamayı el-Gaznevî nakletmektedir.

"Ve âyetlerimizden habersiz bulunanlar" yani bizim delillerimizden gereği gibi ibret almayanlar, üzerlerinde düşünmeyenler

"İşte onların kazandıkları yüzünden" küfür ve yalanlamaları sebebi ile

"varacakları yer" kalacakları ve barınacakları yer

"ateştir."

8 ﴿