40

"Sizin O'nu bırakıp da taptıklarınız, kendinizin ve babalarınızın adlandırdığı bir takım isimlerden başkası değildir. Allah bunlara dair hiçbir delil İndirmemiştir. Hüküm ancak Allah'ındır. O kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru din İşte budur. Fakat insanların çoğu bilmezler."

"Sizin O'nu bırakıp da taptıklarınız kendinizin ve babalarınızın adlandırdığı bir takım İsimlerden başkası değildir." Hazret-i Yûsuf putların acizlik ve zayıflıklarını beyan ederek, sizin Allah'tan başka taptıklarınız ancak hiçbir muhteva ve gerçek anlamlan olmayan, kendiliğinizden uydurduğunuz, taktığınız bir takım isim sahibi varlıklardan başka değildir.

Bir açıklamaya göre Hazret-i Yûsuf

"isimler" o isimlerin ad olduğu şeyleri kastetmiştir. Yani siz, ancak bir takım putlara tapıyorsunuz ki bunların ilahlık adına isimden başka sahip oldukları hiçbir şeyleri yoktur. Çünkü bunlar cansız varlıklardır. Hazret-i Yûsuf'un iki kişiye hitaba başlamakla birlikte (tesniye olarak gelmesi gerekirken) çoğul olarak

"taptıklarınız" demesi o şirkleri itibariyle bu iki arkadaşının durumunda olan herkesi kastettiğinden dolayıdır.

"Kendinizin ve babalarınızın adlandırdığı bir takım isimlerden başkası" âyetindeki delâlet dolayısıyla ikinci mef'ûlü hazfetmiştir. Yani sizin kendiliğinizden ilâh diye adlandırdığınız bir takım İsimler... takdirindedir.

"Allah bunlara dair" hiçbir kitapta

"hiçbir delil" -Saîd b. Cübeyr buradaki "sultan" kelimesini delil diye açıklamıştır. (Mealde de-böyledir)-

"indirmemiştir. Hüküm ancak" herşeyi yaratan

"Allah'ındır. O kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru din işte budur, fakat insanların çoğu bilmezler."

40 ﴿