41

"Ey zindan arkadaşlarım! Biriniz kurtularak, efendisine şarab sunacak. Diğeri ise asılacak ve kuşlar başından yiyecektir. İşte hakkında sorduğunuz iş (böylece) olup bitmiştir."

Bu âyete dair açıklamalarımızı iki başlık halinde sunacağız:

1- Kurtulacak Kişi:

Yüce Allah'ın:

"Biriniz kurtularak efendisine şarab sunacak" âyeti şu demektir: Sakiye dedi ki: Sen daha önce yaptığın İş olan hükümdara şarab sunma ve şakiliğe üç gün sonra döndürüleceksin. Diğerine de şöyle dedi: Sen ise üç gün içerisinde çağırılacak ve asılarak idam edileceksin, kuşlar da başından yiyecektir. Bu sefer bu kişi Allah'a yemin ederim, ben bir şey görmedim deyince, Hazret-i Yûsuf ister görmüş ol, ister görmemiş ol

"hakkında sorduğunuz iş (böylece) olup bitmiştir" diye cevap verdi.

Dilciler "içirdi" anlamında olmak üzere; diye iki şekilde kullanıldığını ve anlamın aynı olduğunu nakletmektedirler. Şairin şu beyitinde olduğu gibi:

"(Yağmur) Mecdoğullarından kavmimi de suladı,

Numeyrlileri de, Hilal'e mensub diğer kabileleri de suladı."

en-Nehhâs dedi ki: Dilbilginlerinin çoğunluğunun kabul ettiği görüşe göre; "Ona içecek bir şey uzattı ve öbürü de içti" anlamındadır. Yahut ta ağzına su döktü, manasınadır. Buna karşılık; ise ona içecek bir şey tayin etti, anlamına gelir. Allah da şöyle buyurmaktadır:

"Ve size tatlı bir su içirdik," (el-Murselât, 77/27)

2- Yalan Rüya Tabir Edilirse:

İlim adamlarımız der ki: Bir kimse yalan yere bir rüya gördüğünü söylese, yorumcu da o kişiye rüyasını yorumlayacak olsa, bu yorumun hükmü rüya gördüğünü iddia eden kişiyi bağlar mı? denilecek olsa, biz: Hayır bağlamaz, deriz. Çünkü bu Hazret-i Yûsuf hakkında böyleydi, zira o bir peygamberdi. Peygamber'in yorumu da bir hüküm demektir. Hazret-i Yûsuf da: Şöyle şöyle olacak demiştir, zamanı gelince yüce Allah da onun peygamberliğinin gerçek olduğunu ortaya koymak için haber verdiği gibi yaratmıştır.

Denilse ki: Abdu'r-Rezzak, Ma'mer'den, o Katâ'deden şöyle dediğini rivâyet etmektedir: Bir adam Ömer b. el-Hattâb'ın yanına gelerek şöyle demiş: Ben kendimi önce ot gibi biter, sonra kurur, sonra biter, sonra bir daha kurur gibi gördüm. Hazret-i Ömer ona şu cevabı vermiş: Sen önce Îman edecek, sonra kâfir olacak, sonra bir daha îman edecek, sonra bir daha kâfir olacak ve kâfir olarak ölecek birisisin, demiş. Bu sefer adam: Hayır bir şey görmedim deyince, Hazret-i Ömer ona: Yûsuf’un arkadaşı hakkında hüküm verildiği gibi senin hakkında da hüküm verilmiş bulunuyor.

Bu soruya bizim cevabımız şudur: Bu özellik Ömer (radıyallahü anh)dan sonra kimseye verilmemiştir. Çünkü Ömer muhaddes (hakkın kendisine itham olunduğu, hakka muvafakat eden) bir kimse idi Buhârî, Enbiya 54, Menâkibu Ashâbi'n-Nebiyy 6; Müslim, Fedâilu's-Sahâbe 23; Tirmizî, Menâkıb 17; Müsned, II, 339, VI, 55. ve o herhangi bir tahminde bulunacak ve onu sözüyle ifade edecek olursa, haber verdiği şekilde meydana gelirdi. Onun bu kabilden gerçekleşen sözleri pek çoktur, bunlardan birisi şudur: Yanına giren bir adama Hazret-i Ömer, ben senin kâhin birisi olduğunu zannediyorum, demiş. Gerçekten de zannettiği gibi idi. Bunu Buhârî rivâyet etmiştir. Bir diğerine göre Hazret-i Ömer bir adama ismini sormuş, o da verdiği cevabında ateşin bütün İsimlerini zikrederek bir isim söylemiş, Hazret-i Ömer ona şu cevabı vermiş: Haydi ailene yetiş, onlar yangında yandılar. Gerçekten dediği gibi olmuş. Bunu da Muvatta’' rivâyet etmiştir.

İleride yüce Allah'ın izniyle el-Hicr Sûresi'nde (15/75. âyetin tefsirinde) buna dair daha geniş açıklamalar gelecektir.

41 ﴿