47Dedi ki: "Yedi yıl adetiniz üzere ekin. Yiyeceğiniz az bir miktarın dışındaki tüm biçtiklerinizi başağında bırakın." Bu âyete dair açıklamalarımızı iki başlık halinde sunacağız: 1- Hükümdarın Rüyası Ve Tedbir: "Dedi ki: Yedi yıl adetiniz üzere ekin.” Hükümdar ona rüyasını anlatınca, Hazret-i Yûsuf da ona rüyasını yorumlamaya başlayarak dedi ki: O gördüğün yedi semiz inek ile yedi yeşil başak, bot verimli yedi yıldır. Zayıf yedi inek ile kuru yedi başak da kurak geçecek yedi yıl demektir. "Yedi yıl adetiniz üzere ekin" peşipeşine yedi yıl ekmeye devam edin, demektir. Buradaki: " Adetiniz üzere" mastar olmakla birlikte mastar anlamında değildir. "Ekin" kelimesi; "Ekin ekmekteki adetiniz üzere yedi yıl ekmeye devam edeceksiniz" şeklindedir. Bu kelimenin hal olduğu da söylenmiştir ki bu da; "Adetiniz üzere" demektir. Bunun "yedi yıl"ın sıfatı olduğu da söylenmiştir. Ebû Hatim, Ya'kub'dan hemzeyi harekeli olarak; şeklinde okuduğunu nakletmiştir ki, Hafs'ın Âsım'dan rivâyeti de böyledir ve bu İki kıraat, iki ayrı söyleyiştir. Bunun (ikinci okuyuş şeklinin) hakkında iki açıklama yapılmıştır. Ebû Hatim'in görüşüne göre bu den gelmektedir. Ancak en-Nehhâs der ki: Dilbilginleri sadece kullanışını bilirler. Diğer görüşe göre elifin hareke alması boğaz harflerinden olduğundan dolayıdır. Bu açıklamayı da el-Ferrâ' yapmıştır. Yine el-Ferrâ' der ki: İlki üstün, ikincisi sakin olan bütün harflerin eğer ikinci harfi hemze, ne, ayn, ğayn, ha veya hı ise harekelenmesi caizdir. Bu kelimenin asıl anlamı da "adet" demektir. Şair der ki: "Ondan önce Umel-Huveyria'ten adetin olduğu (alışageldiğin) üzere... Âl-i İmrân Sûresi'nde de (3/11- âyetin tefsirinde) bu kelimeye dair açıklamalar geçmiş bulunmaktadır. "Yiyeceğiniz az bir miktarın dışındaki tüm biçtiklerinizi başağında bırakın." Kurtlanmaması İçin ve daha uzun süre kalabilmesi için bu tedbire başvurulduğu söylenmiştir. Mısır'da uygulama böyledir. "Yiyeceğiniz az bir miktarın dışında" kaydı, ihtiyaç duyacağınız kadarını çıkartın, demektir. Bu ifadeler Hazret-i Yûsuf'un verdiği bir emirdir. Birincisi ise (yedi yıl...) verdiği bir haberdir. Birinci cümlenin de -haber olduğu daha zahir görülmekle birlikte- emir olma ihtimali de vardır. Emir olduğu takdirde "ekersiniz" fiili "ekin (mealde olduğu gibi)" anlamına gelir. Bu âyet-i kerîme dini, nefsi, aklı, nesebi ve malları korumaktan ibaret olan şer'î maslahatlar görüşünde aslî bir dayanaktır. Bu hususlardan herhangi birisinin elde edilmesini gerçekleştiren herbir şey bir maslahattır. Bunlardan herhangi birisini gerçekleştirmeye engel olan herbir şey de bir mefsedettir, bu mefsedetin önlenmesi ise maslahattır. Şeriatlerden maksadın, insanlara dünyevî maslahatlarını göstermek olduğunda görüş ayrılığı yoktur. Bu suretle insanlar yüce Allah'ı tanımak ve O'na ibadet etmek imkânını elde ederler. Bu ikisi ise uhrevî mutluluğa ulaştırırlar. Yüce Allah'ın bu hususları şer'î hükümlerde göz önünde bulundurması, O'nun bir lütfü ve kullarına bir rahmetidir. Bu hususta O'nun Üzerinde bir görevin varlığı veya kulların bu konuda hak sahibi olmaları söz konusu değildir. Ehl-i sünnetin bütün muhakkik âlimlerinin kabul ettiği görüş budur. Bu hususun geniş açıklaması fıkıh usulü kitap arındadır. |
﴾ 47 ﴿