51(Hükümdar) dedi ki: "Yûsuf’tan murad almak İstediğiniz zaman durumunuz ne idi?" Kadınlar. "Hâşâ! Allah için biz onun hiçbir kötülüğünü bilmiyoruz" dediler. Azlz'in karısı da şöyle dedi: "Şimdi gerçek ortaya çıktı. Ben ondan murad almak istemiştim. Şüphesiz o doğru söyleyenlerdendir." İbn Abbâs der ki: Bunun üzerine hükümdar da kadınlara ve bu arada Aziz'in de karısına -Aziz de o sırada ölmüş bulunuyordu- haber göndererek hepsini çağırdı ve: "Yûsuf’tan murad almak istediğiniz zaman durumunuz" haliniz "ne idi?" diye sordu. Çünkü onların herbirisi -önceden de geçtiği üzere- kendisi için Yûsuf'la özel olarak konuşmuştu. Yahut o, bununla herbirisinin (Hazret-i Yûsuf’a): Sen Aziz'in karısına zulmediyorsun, demesini kastetmişti. İşte bu da Yûsufu kandırarak murad almak yoluna gitmeleri demekti. "Haşa! Allah için" Allah'a sığınırız "biz onun hiçbir kötülüğünü" yani zina ettiğini "bilmiyoruz, dediler. Aziz'in karısı da şöyle dedi: Şimdi gerçek ortaya çıktı." Onların Hazret-i Yûsuf’un temiz olduğunu ikrar ettiklerini görüp de eğer inkâr edecek olursa, bu kadınların kendi aleyhine şahitlik edeceğinden korkunca, o da aynı şekilde ikrarda bulundu. Bu da yüce Allah'ın Hazret-i Yûsuf’a bir lütfü idi. "Gerçek ortaya çıktı"; yani ayan beyan, açık seçik ortaya çıktı, demektir. Bu kelimenin aslı; dan gelmekle birlikte, …..denilmiştir. Nitekim; " Üstüste döküldüler" kelimesinin aslen; şeklinde olma; " Gözyaşlarını ardıardına sildi" kelimesinin aslen; olması gibi. Bu açıklamayı ez-Zeccâc ve başkaları yapmıştır. (.........) aslında bir şeyi kökünden koparmaktır. Mesela saçını dibten kesti, demek için denilir. Ebû Kays b. el-Eslet der ki: "Miğfer başımı kazıdı artık, Çok hafif uyku dışında, uykunun zerresini dahi tatmıyorum." (........) ise; hiçbir verimi olmayan kupkuru bir yıl demektir. Şair Cerir de der ki: "Büsbütün verimsiz yılın ve kıtlığın önüne katıp sürüklediği kimse, Hiçbir minnet de duymaksızın (nimeti) inkâr da etmeksizin size sığınır." Şair sanki burada kıtlık yılı anlamına gelen; kelimesini kullanmak isterken kafiye dolayısıyla; " Kurt" kelimesini kullanmış gibidir. Buna göre; "Gerçek ortaya çıktı" ifadesi açıkça ortaya çıkması ve sağlamca yerleşip, sebat bulması dolayısıyla batıldan ayrıldı, anlamına gelir. Şair der ki: "Benden Hidâş'a şu haberi ulaştıracak yok mu? Şüphesiz ki o, hak ortaya açıkça çıktığında çok yalan söyleyen ve zalim birisidir." Bu fiilin; "Hisse, pay" kelimesinden türediği de söylenmiştir. Buna göre; Hakkın, gerçeğin payı, batılın payından ayırdedilmiş, açıkça ortaya çıkmış bulunuyor, anlamına gelir. Mücahid ve Katâde der ki; Bu ifadenin aslı, Arapların; kökten saçını kopardı, anlamında kullandıkları: sözlerinden alınmıştır. Bir yerden pay alarak kopartılan parçaya denilen "hisse" de buradan gelmektedir. Esreli olarak ise toprak ve taş anlamındadır. Bu açıklamaları el-Cevherî nakletmiştir. "Ben ondan murad almak istemiştim. Şüphesiz o doğru söyleyenlerdendir.” Bu, -Hazret-i Yûsuf buna dair soru sormamış olsa dahi- kadının tevbesini açığa vurması, Hazret-i Yûsuf’un doğruluğunu, şeref ve haysiyetini gerçekten ifade etmesi anlamındadır. Çünkü ikrarda bulunan bir kimsenin kendi aleyhindeki ikrarı, başkasının onun aleyhindeki şahitliğinden daha güçlüdür. Böylelikle yüce Allah, Hazret-i Yûsuf’un doğruluğunu ortaya koymak için hem şahitliği, hem İkrarı bir arada toplamış bulunmaktadır. Öyle ki hiçbir kimsenin hatırına kötü bir zan gelmesin ve en ufak bir şüpheye kapılmasın. (kadınlar için) durumunuz ile (kadınlar için) "murad almak istediniz" Hitab fiillerindeki "nun"un şeddeli gelmesi, müzekker fiildeki "mim" ile "vav"ın yerinde olduğundan Çoğul için gelen "mira'den sonra gelen çoğul "vav"ı muhatab müzekkerde hazfedilir ve "mim" sakin okunur. Kurtubî buna işaret etmektedir dolayıdır. |
﴾ 51 ﴿