2O, kendi emri ile kullarından dilediği kimseler üzerine Ruh ile melekleri: "Benden başka hiçbir ilâh olmadığını bildirin. O halde benden korkun" desinler diye indirir. Melekleri... indirir âyetini, el-Mufaddal b. Âsım; Melekler... iner" diye okumuştur. Burada fiil aslı itibariyle; şeklindedir ve bu Fiilin gerçekleştirilmesi meleklere isnad edilmiştir. el-Kisaî, Ebû Bekir'den, o, Âsım'dan, -el-Mufaddal'dan farklı olarak- ve el-A'meş'ten; Melekler indirilir" şeklinde meçhul fiil olarak okumuşlardır. el-Cu'ti ise Ebû Bekir'den, o Âsım'dan Melekleri... indiririz" diye faili belli malum fiil olarak okumuşlardır. Diğerleri ise yine, malum bir fiil olarak; İndirir" diye okumuşlardır. Bu fiildeki zamir, yüce Allah'ın lâfzına racidir. Katade'den ise, İndiririz" şeklinde, "nün" İle fakat şeddesîz okuduğu rivâyet edilmiştir. el-A'meş ise, "nüzulden" olmak üzere; (Melekler) iner" dvye "te" harfi üstün, "ze" harfi de esreli olarak okumuştur. Melekler" ise, merfu’ olarak melekler iner anlamında fail olarak) okumuşlardır. Allah'ın: "Melekler... iner de iner" (el-Kadr, 97/4) âyetinde olduğu gibi. "Ruh" âyetinden kasıt, vahiy demek olup, bu da nübüvvet demektir. Bu açıklamayı İbn Abbâs yapmıştır. Yüce Allah'ın: "O, kendi emrinden, ruhu kullarından dilediği kimseye gönderir" (el-Mu'min, 40/15) âyeti da buna benzemektedir. er-Rabi' b. Enes de, Allah'ın kelamı olan Kur'ân diye açıklamıştır. Bunun, kendisine uyulması gereken hakkın beyanı olduğu söylendiği gibi, canlıların ruhları diye de açıklanmıştır. Bu açıklamayı da Mücahid yapmıştır. Çünkü beraberinde bir ruh bulunmaksızın hiçbir melek inmez. Aynı şekilde İbn-i Abbas'dan da rivâyet edildiğine göre "ruh" şanı yüce Allah'ın ademoglunun suretleri gibî yarattıklarından bir yaratıktır. Semadan beraberinde bunlardan birisi bulunmaksızın hiçbir melek inmez. Buradaki "ruh" kelimesi rahmet diye de açıklanmıştır ki, bu açıklamayı el-Hasen ve Katade yapmıştır. Hidâyet diye de açıklanmıştır. Çünkü bedenler ruhlarla hayat bulduğu gibi, kalbler de hidâyet ile hayat bulur, ez- Zeccac'ın görüşünün anlamı da budur Çünkü ez- Zeccac şöyle demektedir: Ruh yüce Allah'ın emrine irşad etmek suretiyle İçinde hayatî bir özellik taşıyan herbir âyettir, Ebû Ubeyde de burada ruhtan kasıt Cebrâîl'dir diye açıklamıştır. Yüce Allah'ın; "Ruh ile" âyeti ruh ile beraber anlamında olup bu da; Elbiseleriyle çıktı" ifadesindeki elbiselerinin de onunla beraber (üzerinde) olması demektir "Emri ile kullarından dilediği kimseler üzerine" yani Allah'ın peygamberlik için seçmiş olduğu kimseler üzerine,., demektir. Bu da onların: "Ve dediler ki: Bu Kur'ân iki kasabanın birindeki büyük bir adama indirilmeli değil miydi?" (Ez-Zuhruf, 43/31) şeklindeki sözlerini red etmektedir. "Benden başka hiçbir ilâh olmadığını bildirin, o halde Benden korkun desinler diye” âyeti, bu putlara tapmaktan sakındırma emrini İhtiva etmektedir. İşte bundan dolayı inzâr (korturak bildirmek, sakındırmak.) fiili getirilmiştir. Çünkü inzâr aslı itibariyle kendisinden korkulan şeyden sakındırmak demektir. Bu anlama ayrıca; "Benden korkun" âyeti da delil teşkil etmektedir. "Bildirin... diye" âyetindeki , cer harfinin zikredilmemesi suretiyle nasb mahallindedir ki; Küfre sapmış olanları Allah'dan başka hiçbir ilâh yoktur, diye uyarıp korkutun" anlamındadır. O halde bu edat cer harfinin düşmesi ile yahut da "uyarıp korkutma (inzar)" bunun hakkında söz konusu olması (mefûl olması) dolayısıyla nasb mahallindedir. |
﴾ 2 ﴿