84

Gerçekten, Biz ona yeryüzünde büyük bir iktidar vermiş ve ona her şeyin yolunu göstermiştik.

"Gerçekten, Biz ona yeryüzünde büyük bir iktidar vermiş..." Ali (radıyallahü anh) dedi ki: Yüce Allah ona bulutları musahhar kılmış ve yollar önünde alabildiğine açılmış, önü hep aydınlatılmış idi. O bakımdan onun için gece de gündüz de birdi. Ukbe b. Âmir yoluyla gelen hadisçe, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine Zülkarneyn hakkında soru soran kitab ehlinden bir takım kimselere şöyle demiştir: "O önceleri Rumlardan bir delikanlı idi. Sonra kendisine hükümdarlık verildi. Mısır'a gelinceye kadar yeryüzünde yol aldı. Orada İskenderiye diye anılan bir şehir inşa etti. Bu işi bitirince ona bir melek geldi ve onu yükseltti. Kendisine altında bulunanlara bir bak, dedi, O da sadece yaptığım şehri görüyorum, ondan başka bir şey görmüyorum, dedi. Melek ona: İşte o yerin tamamıdır. Senin etrafını çevirdiğini gördüğün o siyahlık ise denizdir. Yüce Allah sana yeri göstermek murad etti. Sana orada bir saltanat verdi. Haydi yeryüzünde yürü, cahile öğret, ilim adamına da güç ve sebat ver." Suyûti, ed-Dürru’l-Mensur, V, 437. Zülkarneyn'e dair görüşlerin hepsi de, itibar edilebilecek sağlam bir delil niteliğinde değildir. Çünkü bunların hiçbirisi sahih sünnete dayalı görüş değildir.

"Ve ona herşeyin yolunu göstermiştik." İbn Abbâs der ki: Dilediğine ulaşmasına sebeb teşkil edecek her bir şeye dair bilgi vermiştik. el-Hasen der ki: Dilediği yere ulaşması imkanını vermiştik. Bir açıklamaya göre; mahlukatın gerek duyacağı herşeyden vermiştik. Bir diğer görüşe; göre hükümdarların şehirleri" fethetmek, düşmanları kahretmek için kendilerine yardımcı olacak herşeyden vermiştik, demektir.

"Sebeb (mealde; yol)" ise halat ve ip demektir. Kendisi vasıtası ile bir şeye ulaşılan her şey hakkında istiare yoluyla kullanılır olmuştur.

84 ﴿