6

Göklerde, yerde, onların arasında ve nemli toprağın altında olanların hepsi O'nundur.

"Göklerde, yerde, onların arasında ve nemli toprağın altında olanların hepsi O'nundur." Bununla altında ne bulunduğunu yüce Allah'tan başka hiçbir kimsenin bilmediği o malum kayanın altındakileri yalnız kendisinin bildiğini kastetmektedir.

Muhammed b. Ka'b: Kastettiği yedinci arzdır derken, İbn Abbâs da şunları söylemiştir: Yer bir balık üzerindedir. Balık da denizin üzerindedir. Balığın iki yanı, başı ve kuyruğu da Arşın altında bir araya gelmektedir. Denizde yeşil bir kaya üzerindedir. Semanın yeşilliği de oradan gelmektedir. Yüce Allah'ın hakkında:

"Eğer sen bir kaya içinde veya göklerde yahut yerde olsan..." (Lukman, 31/16) âyetinde sözünü ettiği kaya da budur. Bu kaya ise bir öküzün boynu üzerindedir, bu öküz de nemli toprak üzerindedir. O nemli toprağın altında ne olduğunu da Allah'tan başkası bilmez.

Vehb b. Münebbîh dedi ki: Yeryüzünde yedi deniz vardır. Yerler de yedi tanedir. Herbirisi arasında bir deniz vardır. En alttaki deniz ise cehennemin kenarı üzerinde kapanmıştır. Eğer bunun büyüklüğü, suyunun çokluğu ve soğukluğu olmasaydı, cehennem, üzerindeki herşeyi yakıp bitirecekti. Yine o şöyle demiştir; Cehennem rüzgarın sırımdadır, rüzgarın sırtı da karanlıktan bir perde üzerindedir. Bunun büyüklüğünü Allah'tan başka kimse bilmez. Bu perde de nemli toprak üzerindedir. Mahlukatın bilgisi bu nemli toprağa kadar uzanmıştır. Açıkça görüldüğü gibi, İbn Ka'b ile İbn Münebbih'ten gelen bu rivâyetlerin ne şer'î, ne aklî ne de ilmî bir dayanağı vardır.

6 ﴿