11

Firdevs'e mirasçı olanlardır. Onlar orada ebedî kalıcıdırlar.

"el-Firdevs ise cennetin en üst yeri, ortası ve en değerli yeridir." Bunu et-Tirmizî, Um Harise diye bilinen en-Nadr kızı er-Rubeyi' yoluyla gelen hadisle rivâyet etmiş ve: Hasen, sahih bir hadistir, demiştir. Tirmizî, Tefsir 23. sûre 5; Müsned, III, 360

Müslim'in, Sahih'inde de şu hadis yer almaktadır: "Allah'tan dilediğiniz vakit, O'ndan Firdevs'i dileyiniz. Çünkü o cennetin ortası, en yüksek yeridir. Cennet ırmakları da oradan kaynayıp, coşar." Buhârî, Cihâd 4, Tevhîtl 22; Tirmizî, Sıfatu'l-Cenne 4; Müsned, II, 335

- Ebû Hatim Muhammed b. Hibban dedi ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)ın: "O cennetin en orta yeridir" ifadesi şu demektir: Firdevs eni itibariyle cennetlerin ortasındadır ve cennetin en yüksek yeridir. Bununla da yüksekliği kastetmektedir. Bütün bunlar Ebû Hüreyre'nin şu sözünün doğruluğunu ortaya koymaktadır: Firdevs cennet ırmaklarının kendisinden kaynadığı, cennetin dağıdır. Firdevs kelimesi Mücahid'in dediğine göre Rumca olup, Arapçalaştırılmıştır. Farsça olup, Arapçalaştırıldığı söylendiği gibi, Habeşçe olduğu da söylenmiştir. Eğer böyle bir şey sabit ise bu, diller arasındaki uygun bazı lâfızlardan ibarettir. ed-Dahhak ise şöyle demektedir: Bu kelime Arapçadır ve bağ demektir. Araplar da bağlara "ferâdîs" ismini verirler.

"Onlar orada ebedî kalıcıdırlar." Burada müennes zamirin kullanılması "cennet" lâfzının manası göz Önünde bulundurulduğundan dolayıdır.

11 ﴿