6

De ki: "Onu göklerle yerde olan, gizlilikleri bilen, Allah indirmiştir. Muhakkak ki O, Gafûrdur, Rahîmdir."

"De ki: Onu göklerle yerde olan gizlilikleri bilen Allah İndirmiştir." Yani ey Muhammed de ki: Bu Kur'ân-ı Kerîm'i gizlilikleri bilen indirmiştir. O gaybı bitendir. Ayrıca Onun bir öğreticiye ihtiyacı yoktur. Burada "açık"ın değil de " gizli "nin söz konusu edilmesi, gizli olanı bilenin, açık olan bir şeyi bilmesinin daha anlaşılır bir gerçek oluşundan dolayıdır.

Şayet Kur'ân-ı Kerîm kitap ehlinden ve başkalarından öğrenilmiş olsaydt, onlarda bulunanlardan fazlası bu kitapta bulunmazdı. Kur'ân-ı Kerîm onlarda bulunmayan pek çok şeyler ihtiva etmektedir. O halde onlardan alınmış bir kitap değildir. Aynı şekilde eğer bu kitap belirtilen yerlerden alınmış olsaydı, müşriklerin Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)a karşı çıktıkları gibi, bu kitaba da karşı çıkmaları mümkün olurdu. Niye bu Kur'ân'a karşı çıkarak, onun bir benzerini ortaya koyamadılar? Böylelikle her bakımdan onların Kur'ân'a yönelttikleri itirazlar çürümüş olmaktadır.

"Muhakkak ki O, Gafûrdur, Rahîmdir." Bununla dostlarının günahlarını bağışladığını, onlara merhamet edici olduğunu anlatmaktadır.

6 ﴿