7Ve şöyle dediler: "Bu nasıl peygamberdir ki, yemek yer ve pazarlarda dolaşır? Onunla birlikte uyarıcı olmak üzere, beraberinde bir melek indirilmeli değil miydi? Yüce Allah'ın: "Ve şöyle dediler: 'Bu nasıl peygamberdir ki, yemek yer ve pazarlarda dolaşır?" âyeti ile ilgili açıklamalarımızı iki başlık halinde sunacağız: 1- Teklifleri Kabul Edilmeyen Kureyş'lilerin İtiraza Kalkışmaları: Yüce Allah: "Ve şöyle dediler..." âyeti ile onların tenkid edip, dil uzattıkları bir başka hususu dile getirmektedir. "Dediler" âyetindeki zamir Kureyş'lîlere aittir.' Onların Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile yaptıkları meşhur bir toplantıları vardır. Bunu daha önce Subhan (el-İsrâ) Sûresi'nde (17/90-93 âyetlerin tefsirinde) söz konusu etmiştik- Bu toplantıyı İbn İshak "Sîref"inde ve başkalan da zikretmişlerdir. Muhtevası şudur: Onların ileri gelenleri olan Utbe b. Rabia ve diğerleri Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile bir araya gelip, ona ey Muhammed dediler. Eğer sen, başkanlığı seven birisi isen, seni başımıza yönetici yapalım. Şayet istediğin mal ise her birimiz malından bir şeyler vererek sana çokça mal toplarız. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu tekliflerini kabul etmeyince, bu sefer ona karşı delil getirme yolunu tutarak şöyle dediler: Sen Allah'ın Rasûlü olduğun halde, nasıl olur da yemek yiyiyor ve çarşı pazarlarda duruyorsun? Bu sözleriyle yemek yediği için (akılları sıra) onu ayıpladılar, zira onlar Rasûlün bir melek olmasını istiyorlardı. Kisra'ların, Kayser'lerin ve diğer zorba hükümdarların çarşı-pazarlarda dolaşmaya tenezzül etmediklerini gördüklerinden de çarşı-pazarlarda dolaşmasını ayıpladılar. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) İse çarşı-pazarlarında onlarla birlikte oturup kalkıyor. Onlara emirler ve nehiyler veriyordu. Buna rağmen onlar: Bu başımıza kral olmak istiyor, dediler. Madem öyle, niye kralların izledikleri yoldan farklı bir yol izliyor? Yüce Allah kendi sözleriyle onlara cevap verdi ve peygamberine: "Bizim senden Önce gönderdiğimiz rasûllerde muhakkak yemek yerler ve pazarlarda dolaşırlardı" (el-Furkan, 25/20) âyetini indirdi. O halde kederlenme ve üzülme, çünkü bu senin utanmanı gerektirecek bir şikâyet konusu değildir. 2- Çarşı-Pazarlara Girmenin Hükmü: Ticaret ve geçim sağlamak amacıyla çarşılara-pazarlara girip çıkmak mubahtır. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) da ihtiyacı dolayısıyla insanlara Allah'ın emirlerini hatırlatıp onları Allah'ın yoluna davet etmek maksadıyla çarşı-pazarlara giriyor ve çarşı-pazarlarda kendisini himaye etmeleri için kabilelere teklifte bulunuyordu, Bu yolla Allah'ın onları hakka döndürmesini ümit ediyordu. Buhârî'de Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in niteliklerine dair şu ifadeler yer almaktadır: "O, kaba ve sert tabiatlı birisi değildir. Çarşı-pazarlarda da bağırıp, çağırmaz. " Buhâri, II, 747, IV, 1831; Beyhakî, es-Sünenu'l-Kubrâ, VII, 45, X, 194. Bu hadis te el-A'raf Sûresi'nde (7/157. âyet, 4. başlıkta) geçmiş bulunmaktadır. Birden çok Hadîs-i şerîfte çarşı-pazar söz konusu edilmektedir. Bunu, sahih hadisleri kitaplarında bir araya toplayan muhaddister, zikretmişlerdir. Çarşı-pazarlarda Ashab-ı Kiram'ın ticaret yaptığı -özellikle muhacirler- bilinen bir husustur. Nitekim Ebû Hüreyre şöyle demiştir: "Muhacir kardeşlerimiz çarşı-pazarlarda alışverişlerle meşgul idiler..." Bu hadisi Buhârî rivâyet etmiştir. Buhârî, nisam 22; Müsned, II, 240. Bu hususa dair daha geniş açıklamalar yüce Allah'ın izniyle yine bu sûrede gelecektir. "Onunla birlikte... bir melek indirilmeli değil miydi?" sorusunun (nahiv bakımından) cevabı: "Onunla birlikte uyarıcı olmak üzere..." ifadelerdir. |
﴾ 7 ﴿