17

"İsrailoğullarını bizimle gönderesin diye."

"İsrailoğullarını bizimle gönderesin diye." Yani onları serbest bırak ve onların önünü tıkama ki bizimle birlikte Filistin'e gelsinler. Sen onları artık köleleştirme! Çünkü Fir'avun dörtyüz yıl süreyle onları köle olarak kullanmıştı. Bu dönemdeki sayıları ise altıyüzotuzaltıbin idi.

Mûsa ile Harun (ikisine de selâm olsun) Fir'avun'un yanına gittiler. Bir sene süreyle Fir'avun'un huzuruna çıkmak için onlara izin verilmedi. Nihayet kapıcı Fir'avun'un yanına girip; burada bir kişi var, âlemlerin Rabbinin rasûlü olduğunu iddia ediyor deyince, Fir'avun da: Ona izin ver belki bu vesileyle güler, eğleniriz, dedi. Bunun üzerine ikisi de Fir'avun'un yanına girdiler ve risalet görevlerini eksiksiz edâ ettiler.

Vehb ve başkalarının rivâyetine göre Mûsa ile Harun, Fir'avun'un yanına girdiklerinde arslan, kaplan ve pars gibi yırtıcı bir takım hayvanları çıkartıp, onları seyretmekte olduğunu gördüler. Bunların bakıcıları Mûsa ve Harun'un üzerine atılacaklarından korktukları için hızlıca bu hayvanların yanına koşuştular. Yırtıcı hayvanlar da Mûsa ile Harun'un yanına koştular. Onların ayaklarını yalamaya ve kuyruklarını önlerinde sallamaya başlayıp, yanaklarını da onların bacaklarına yapıştırmaya koyuldular. Fir'avun buna şaşırarak, sizler kimlersiniz? deyince, her ikisi de: "Gerçekten biz, âlemlerin Rabbinin rasülleriyiz " dediler.

17 ﴿