58

Mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara işlemedikleri şeyleri isnad ile eziyet edenler, muhakkak onlar, bir yalan ve apaçık bir günah yüklenmiş olurlar.

Mü’min erkek ve mü’min kadınlara da eziyet, aynı şekilde kötü fiil ve sözlerle yapılır. Onlara iftirada bulunmak, olmadık hayasızca üslublarla onları yalanlamak gibi.

Bu âyet-i kerîme en-Nisâ Süresi'nde yer alan;

"Kim bir hata yahut büyük bir günah kazanırsa, sonra da onu bir suçsuzun üstüne atarsa, muhakkak büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur." (en-Nisâ, 4/112) Burada da böyle demiştir.

Denildiğine göre; yerilecek bir konum sebebiyle yahut beğenilmeyen bir meslek yahut işitmesi halinde kendisine ağır gelecek bir söz ile ayıplamak da mü’mine yapılan eziyet cinsindendir. Çünkü genel olarak mü’mine eziyet haramdır.

Yüce Allah, kendisine eziyet edilmesi, Rasûlüne eziyet edilmesi ile mü’minlere eziyet edilmesi arasında fark olduğunu ortaya koymuştur. Birinci tür eziyeti küfür, ikincisini de büyük bir günah olarak değerlendirmiştir. Mü’minlere eziyet hususunda da:

"Muhakkak onlar bir yalan ve apaçık bir günah yüklenmiş olurlar" diye buyurmaktadır. Bunu da açıklamış bulunuvoruz.

Rivâyet edildiğine göre Ömer b. el-Hattâb, Ubeyy b. Ka'b'a şöyle demiş: Dün şu âyet-i kerîmeyi okudum ve bundan dolayı dehşete kapıldım: "Mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara işlemedikleri şeyleri isnad ile eziyet edenler..." Allah'a yemin ederim, ben böylelerini döverim ve onları yüksek sesle azarlarım. Ubeyy ona şöyle dedi: Ey mü’minlerin emiri, (bu davranışların sebebiyle) sen onlardan (oluyor) değilsin. Sen ancak bir öğretici, bir doğrultucusun.

Denildiğine göre bu âyetin nüzul sebebi şudur: Ömer (radıyallahü anh) ensardan bir kızı görmüş, onu dövmüş ve göstermemesi gereken ziynet yerlerini göstermesinden hoşlanmamıştı. O kızın akrabaları çıkıp dilleriyle Ömer'i rahatsız ettiler, ona eziyet ettiler. Bunun üzerine yüce Allah bu âyet-i kerîmeyi indirdi.

Âyetin Ali (radıyallahü anh) hakkında indiği de söylenmiştir. Çünkü münafıklar ona eziyet ediyorlar ve onun aleyhinde yalan uyduruyorlardı. Allah ondan razı olsun.

58 ﴿