63

İnsanlar sana saati sorarlar. De ki: "Onun ilmi ancak Allah'ın yanındadır." Ne bilirsin, belki de o saat yakında kopacaktır.

"İnsanlar sana saati sorarlar." Bunlar Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a eziyet veren kimselerdir. Azâb ile tehdit olunduklarında kıyâmetin ne zaman kopacağını -böyle bir ihtimali uzak bularak ve yalanlamak maksİsmi ile- ve bunun olmayacağı intibaını vererek sormuşlardı. "De ki: Onun ilmi ancak Allah'ın yanındadır." Yani sen onların sorularına cevap ver ve: Onun ilmi Allah'ın yanındadır, de. Yüce Allah'ın bu saatin vaktini benden saklamış olması, benim peygamberliğimi çürütmez. Çünkü yüce Allah öğretmeksizin gaybı bilmek, peygamber olmanın şartlarından değildir.

"Ne bilirsin" sana ne bildirir ki

"belki de o saat yakında kopacaktır." Çok yakın bir zaman içersinde olup bitecektir. Nitekim Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Ben ve kıyâmet şu ikisi gibi gönderildim." derken, baş parmak ile orta parmağını işaret etmiştir Buhârî, IV, 1881, V, 2031, 2385; Müslim, II, 592, IV, 2268, 2269; Tirmizî, IV. 496; Dârimi, II, 404; Nesâî, III, 189; İbn Mâce, 1, 17; II, 1341; Müsned, III, 123, 130, 131... Bu hadisi sahih hadisleri toplayanlar rivâyet etmişlerdir.

Şöyle de denilmiştir: Kıyâmet yakın değildir, demektir. Burada saat kelimesi dolayısıyla gelmesi gereken müenneslik "te"si "yevm: gün" anlamında kullanıldığı için hazfedilmiştir. Yüce Allah'ın:

"Şüphesiz Allah'ın rahmeti iyi hareket edenlere yakındır." (el-A'raf, 7/56) Burada "yakındır" anlamında -"te"li olarak-: denilmeyiş sebebi, rahmetin "a" anlamında kullanıldığından dolay«ivt. Zira buram rmiera\esUğ,\ aslî (hakiki) değildir. Buna dair yeterli açıklamalar daha önceden (anılan âyetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır.

Denildi ki: Yüce Allah'ın kıyâmetin kopuş zamanını saklı tutması, kulun her zaman ona hazırlıklı olması içindir.

63 ﴿