14Onlara dua etseniz, dualarınızı işitmezler. İşitseler dahi istediğinizi yerine getiremezler. Üstelik onlar kıyâmet gününde ortak koşmanızı inkâr da edeceklerdir. Herşeyden haberdar olan (Allah) gibi kimse sana haber veremez. "Onlara dua etseniz, dualarınızı işitmezler." Musibetlerle karşılaştığınız takdirde onları yardıma çağıracak olursanız, sizin bu çağırmalarınızı işitemezler. Çünkü onlar görmeyen, işitmeyen, cansız varlıklardır. "İşitseler dahi istediğinizi yerine getiremezler." Çünkü işiten herbir varlık, natık değildir. Katade de şöyle demiştir: İşitseler dahi size fayda veremezler, anlamındadır. Şöyle de açıklanmıştır: Biz onlara akıl ve hayat versek ve sizin çağrılarınızı işitseler dahi, onlar sizden daha çok Allah'a itaat ederler ve kendilerini küfre çağırmanızı kabul etmezler. "Kıyâmet gününde ortak koşmanızı inkâr da edeceklerdir." Sizin kendilerine ibadet etmenizi inkâr edecekler ve sizden uzak olduklarını bildirecekler. Diğer taraftan bunun akıl sahibi mabudlar hakkında olması da mümkündür. Melekler, cinler, peygamberler ve şeytanlar gibi. Yani bunlar sizin yaptığınız işin hak olduğunu kabul etmeyecekler, kendilerine ibadet etmenizi emretmediklerini de söyleyecekler. Nitekim yüce Allah Îsa (aleyhisselâm) hakkında şöyle diyeceğini bize haber vermektedir: "Hakkım olmayan bir sözü söylemek bana yakışmaz." (el-Mâide, 5/116) Putların da bu kapsama girmeleri mümkündür. Yani yüce Allah, onlara hayat verecek ve bu putlar da kendilerinin ibadete lâyık olmadıklarını söyleyeceklerdir. "Herşeyden haberdar olan" -ki o aziz ve celil olan Allah'tır- "gibi kimse sana haber veremez." Yani yüce Allah'ın mahrukatını Allah'tan daha iyi bilen kimse olmadığı gibi, yaptıkları hususunda da kendisi gibi sana kimse haber veremez. |
﴾ 14 ﴿