13Onlara şu kasaba halkını örnek göster: Hani oraya elçiler gelmişti. "Onlara şu kasaba halkını örnek göster: Hani oraya elçiler gelmişti" âyetinde hitab Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'edir. Bu âyet ile o kasaba halkını kavmine örnek vermesi emredilmektedir. el-Maverdî'nin naklettiğine göre bu kasaba bütün müfessirlerin kanaatine göre Antakya'dır. Antakya, Antabis ahalisine nisbet edilmiştir. Antabis ise bu şehri bina eden kimsenin adıdır. Arapçalaştırılınca böylece değişikliğe uğramıştır. Bu açıklamayı es-Süheylî yapmıştır. Bu şehrin adının "ti" yerine "te" ile Antekye diye söylendiği de olur. Bu şehirde putlara tapan Antikos b. Antikos diye anılan bir firavun (kral) varmış. Bunu da el-Mehdevî zikretmiş, Ebû Cafer en-Nehhâs da bunu Ka'b ile Vehb'den naklen kaydetmiştir. Yüce Allah ona Sadık ve Saduk ile üçüncüleri olan Şelum'u peygamber olarak göndermişti. Taberî'nin görüşü budur. Başkaları ise Şemun ile Yuhanna adlarını verirler. en-Nekkaş ise Sem'an ve Yahya adlarını vermektedir. Bunlar ne Sadık, ne de Saduk diye bir isimden söz etmezler. “Örnek" ile “Kasaba halkı" lâfızlarının "göster" anlamındaki fiilin iki mef'ûlu olması mümkündür. Yahut ta "kasaba halkı" lâfzı "örnek"den bedel de olabilir. Sen onlara kasaba halkının misalin örnek olarak göster, demek olur ki burada muzaf hazfedilmiştir. (Bu âyetle) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bu müşriklere kendilerine üç peygamber gönderilmiş olan bu kasaba halkı kâfirlerinin başına gelenleri örnek olarak göstermek ve uyarıp korkutmakla emrolunmaktadır. Bir görüşe göre bunlar doğrudan doğruya Allah tarafından peygamber olarak gönderilmiş rasûllerdir. Bir diğer görüşe göre Îsa (aleyhisselâm) bu elçileri Allah'a çağırmak üzere Antakya'ya göndermiştir. İşte yüce Allah'ın: |
﴾ 13 ﴿