43

Eğer dilersek onları suda boğarız ve ne kimse onların imdadına yetişir, ne de kurtarılırlar.

"Eğer dilersek onları suda" denizde

"boğarız." Bu durumda zamir ya o zürriyet sahiplerine yahut herkese döner. Bu da İbn Abbâs'ın açıklamasının ve

"bunun gibi" ile kastedilenin develer değil de gemiler olduğunu söyleyenlerin görüşlerinin doğruluğuna delildir.

"Ve ne kimse onların imdadına yetişir." Yani Said'in Katade'den rivâyetine göre kimse onların yardımına koşmaz, onları kurtaramaz. Seyhan'ın da ondan rivâyetine göre onları kimse koruyamaz, demektir. Her ikisinin de anlamı birbirine yakındır.

İmdada yetişen" anlam itibariyle; ve aynıdır. Yani burada: kipi kipi anlamındadır.

"Ne kimse onların imdadına yetişir" anlamındaki âyetin; şeklinde (hı harfi üstün değil de iki ötreli) okunması da caizdir. Çünkü ondan sonraki ifadede sadece merfu oluş mümkün olabilir, çünkü bu bir marifedir. O da Ne de kurtarılırlar" âyetidir. Nahivciler de; " Evde hiçbir adam yoktur, Zeyd dahi yoktur" söyleyişini tercih ederler.

"Ne de kurtarılırlar" boğulmaktan kurtarılmazlar demektir. Azâb'tan kurtarılmazlar anlamında olduğu da söylenmiştir.

43 ﴿