6

Muhakkak Biz, dünyaya en yakın gökyüzünü bir süsle, (yani) yıldızlarla süsledik.

"Muhakkak Biz, dünyaya en yakın gökyüzünü bir süsle, yıldızlarla süsledik" âyeti hakkında Katade şöyle demektedir: Yıldızlar üç hikmetle yaratılmıştır. Şeytanlara atılmak için, kendileri vasıtasıyla yol bulmak üzere bir aydınlık ve dünya semasına da bir süs olmak üzere.

Mesrûk, el-A'meş, en-Nehaî, Âsım ve Hamza: "Bir süsle" âyetini esreli ve tenvinli olarak okumuşlardır.

"Yıldızlarla" âyeti da

"bir süsle" âyetinden bedel olarak esreli okunmuştur. Çünkü her ikisi aynı şeydir. Ebû Bekr de böylece okumuş olmakla birlikte "yıldızlarla" anlamındaki âyeti mastar olan: "Bir süs" lâfzı dolayısı ile nasbedilmiş olarak okumuştur. Biz orada yıldızları süslemekle (semayı süsledik) demek olur. Bununla birlikte: "Yani" takdiri ile nasbedilmesi de mümkündür. Biz, o semayı bir süs ile yani yıldızlarla süsledik, buyrulmuş gibi olur. Yıldızlarla anlamındaki lâfzın "Bir süsle" lâfzının mahallinden bedel olarak (mansup okunduğu) da söylenmiştir.

Bununla birlikte onun süsü yıldızlardır, anlamında olmak üzere veya bu süs işte o yıldızlardır anlamında olmak üzere; şeklinde okunması da mümkündür.

Diğer kıraat âlimleri: "Yıldızların süsü ile" şeklinde izafet olarak okumuşlardır. Yani Bizler yıldızları süslemek ile dünya semasını süsledik. Bu da yıldızların güzelliği ile süsledik demek olur. Anlamın "bir süsle" âyetini tenvinli olarak okuyanların kıraati gibi olması ve hafif olması maksadıyla tenvinin hazfedilmiş olması da mümkündür.

6 ﴿