6

Onlardan elebaşıları: "Yürüyün ve ilâhlarınıza (ibadette) direnin. Şüphesiz ki bu istenilen bir şeydir" diyerek, kalkıp gittiler.

"Onlardan elebaşıları: Yürüyün... diyerek kalkıp gittiler" âyetinde geçen "el-mele": elebaşıları" onların eşrafı demektir.

Hızlıca gitmek" anlamındadır. Yani bu kâfirler Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın yanından birbirlerine: Üzerinde bulunduğunuz yola devam edin, onun dinine girmeyin " ilâhlarınıza direnin" diyerek, kalkıp gittiler.

Bunun daha önce geçtiği üzere hastalığı esnasında Ebû Talib'in yanına gitmelerime işaret olduğu da söylenmiştir. Muhammed b. İshak'ın rivâyetinde belirtildiğine göre bu kimseler, Ebû Cehil b. Hişam, Rabia b. Abdi Şems'in oğulları Şeybe ve Utbe, Umeyye b. Halef, el-As b. Vail ve Ebû Muayt'tırlar. utanlar Ebû Talib'e gelerek: Sen bizim efendimiz, bize göre de en insaflımızsum. Kardeşinin oğlu ile onun beraberindeki ayak takımının bizim adımıza sen hakkından gel. Onlar ilâhlarımızı bıraktılar, dinimizi tenkid ettiler.

Bunun üzerine Ebû Talib, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'a haber göndererek ona: Senin kavmin seni eşitliğe ve insafa çağırıyor, dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) da: "Ben onları sadece bir tek kelime söylemeye davet ediyorum" deyince, Ebû Cehil: Onunla birlikte on tane daha söyleyelim, dedi. Peygamber de: "La ilahe illallah deyiniz" deyince, ayağa kalktılar ve:

"Acaba o bunca ilâhı tek bir ilâh mı yaptı?" (Sad, 38/5) sözleri ile diğer âyetlerde aktarılan sözlerini söylediler.

" Yürüyün" âyetindeki (ol) nasb mahallindedir. "Yürüyün... le" anlamındadır. Buradaki:Yani" anlamında olduğu da söylenmiştir. Bu da:

"Onlardan elebaşıları" yürüyün demek anlamında

"kalkıp gittiler" demek olur. Bu da onların yürüyüşlerinin açıklaması olur, onların bu sözü fiilen söyledikleri anlamına gelmez.

Şöyle de açıklanmıştır: Yani onların ileri gelenleri, elebaşıları yürüyerek avama:

"Yürüyün ve ilâhlarınıza" ibadet etmek üzere

"direnin. Şüphesiz ki bu" Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın getirdiği

"istenen bir şeydir." Yani bu yol ile bir kavmin üzerindeki nimetin son bularak hallerinin olumsuzluğa doğru değişmesi kabilinden, yeryüzündeki insanlar hakkında

"istenen bir şeydir" dediler, demektir.

Bir başka açıklamaya göre:

"Şüphesiz ki bu istenen bir şeydir" ifadesi bir sakındırma anlamındadır. Yani Muhammed bu söylediği sözler ile bize üstünlük sağlasın ona itaat etmemizi, ona tabi olup hakkımızda istediği gibi tahakküm etmeyi istiyor. Sakın ona itaat etmeyiniz.

Mukâtil dedi ki: Ömer, İslâm'a girip de o sayede İslâm güçlenince bu iş Kureyşlilere ağır geldi ve: Şüphesiz ki İslâm'ın güçlenmesi hususunda Ömer'in İslâm'a girmesi istenen bir şeydir, demektir.

6 ﴿