24

Kıyâmet gününde azâbın kötüsünden yüzünü korumaya çalışan kimse (azâb görmeyecek kimse gibi) mi? Zâlimlere de: "Kazandıklarınızı tadınız" denilir.

Zümer

"Kıyâmet gününde azâbın kötüsünden yüzünü korumaya çalışan kimse mi?" âyeti hakkında Atâ ve İbn Zeyd şöyle demiştir: Böyle bir kimse elleri, kolları bağlanmış olarak cehennem ateşine atılır. Vücudundan ateşe değecek ilk bölüm onun yüzü olacaktır.

Mücahid de: Cehennem ateşinde yüzü üstü sürüklenecektir demiştir. Mukâtil de şöyle demiştir: Kâfir cehennem ateşine elleri boynuna bağlanmış olarak, boynunda da kibritten oldukça büyük bir dağ gibi muazzam bir kaya parçası olduğu halde atılacak. O ateş, boynuna asılı bulunduğu halde o taş parçasını yakacak. Onun hararet ve alevi de onun yüzünü örtecek. Elleri boynuna bağlı bulunduğundan ötürü de bu alevi ve ateşi yüzünden uzaklaştıramayacak.

Âyet-i kerimede haber hazfedilmiştir. el-Ahfeş dedi ki: Yani: "Azâbın kötüsünden yüzünü korumaya çalışan kimse mi" daha üstündür, yoksa mutlu olan kimse mi? Bu da yüce Allah'ın:

"O halde ateşe atılacak kimse mi hayırlıdır. Yoksa kıyâmet gününde emin olarak gelen kimse mi?" (Fussilet, 41/40) âyetine benzemektedir.

"Zâlimlere de" yani cehennemin bekçileri kâfirlere:

"Kazandıklarınızı" işlemiş olduğunuz masiyetlerin cezasını

"tadınız, denilir." Bunun bir benzeri yüce Allah'ın:

"İşte bu kendiniz için toplayıp sakladıklarınız. Öyleyse sakladığınız şeyleri tadın" (et-Tevbe, 9/35) âyetidir.

24 ﴿