5Onlardan önce Nûh'un kavmi, onlardan sonra da güruhlar yalanladılar. Her ümmet peygamberlerini alıp yakalamak istedi ve bâtılı, hakkı onunla çürütmek kastıyla ileri sürüp mücadele ettiler. Sonunda Ben de onları yakaladım. Nasılmış Benim azabım? "Onlardan önce Nûh'un kavmi onlardan sonra da güruhlar yalanladılar." “ Yalanladılar" fiilinin müenneslik "te"si ile gelmesi (fail olan) çoğulun müennesliği dolayısı iledir. Nûh kavmi ile Âd ve Semud ile onlardan sonrakiler ve benzerleri, peygamberleri yalanlamak suretiyle peygamberlerine karşı gruplar oluşturan diğer ümmetler de peygamberlerini yalanladılar. "Her ümmet peygamberlerini alıp yakalamak" onu hapse atmak ve ona işkence etmek "istedi." Katade ve es-Süddî de onu öldürmek istedi diye açıkladılar. "Alıp yakalamak" helâk etmek, öldürmek anlamında da kullanılabilir. Yüce Allah'ın şu âyetinde olduğu gibi: "Sonra onları yakaladım. Benim cezalandırmam nasılmış?" (el-Hac, 22/44) Araplar esire de "yakalanmış kimse" anlamında: derler. Çünkü esir öldürülmek üzere alınır. Kutrub da şairin şu beyitini zikretmektedir: "Beni alıp yakalarsanız öldürürsünüz, Nice alıp yakalayan var ki; benim ebedi kalmamı arzular." Bu kavimlerin peygamberlerini alıp yakalamaları zamanı hususunda da iki görüş vardır. Birincisine göre onlar kendilerini tevhide davet ettiği vakit alıp yakalamak istemişler. İkincisi ise azâbın başlarına indiği vakit alıp yakalamak istemişlerdir. "Ve batılı, hakkı onunla çürütmek" izale etmek ve yok etmek "kastıyla ileri sürüp mücadele ettiler." Buradaki: "Çürütmek kastıyla" anlamı verilen fiil ile aynı kökten olmak üzere kullanılan: "Kaygan yer" demektir. Batıl da: "Kayıp, gidendir." Çünkü batılın kendisi kayar ve yerinden zail olur, yerinde karar kılamaz. Yahya b. Sellam dedi ki: Îmanı çürütmek maksadı ile peygamberlere karşı şirk ile mücadele verdiler. "Sonunda Ben de onları" azâb ile "yakaladım. Nasılmış Benim azabım!" Yani yalanlayan ümmetlerin akıbeti nasılmış? Onlar Benim azabımın hak olduğunu görmediler mi, demektir. |
﴾ 5 ﴿