7

Onlar ki hem zekâtı vermezler, hem de onlar ahireti inkâr edenlerin ta kendileridir.

"Onlar ki hem zekâtı vermezler." İbn Abbâs dedi ki: Yani onlar Allah'tan başka ilâh olmadığına şahitlik etmezler. Çünkü nefislerin zekâtı odur. Katade de şöyle demiştir: Zekatın farz olduğunu ikrar edip kabul etmezler, ed-Dahhak ve Mukâtil de şöyle demiştir: Onlar ne sadaka verirler, ne de itaat uğrunda bir harcamada bulunurlar.

Yüce Allah, fazilet sahibi kimselerin kendilerine yakıştırmadığı cimrilik sebebiyle onları azarlamaktadır. Ayrıca bu âyette, kâfirin zekâtın ona farzolduğu kabul edilmemekle birlikte, küfrü sebebiyle azâb edileceğine delalet vardır.

el-Ferrâ'' ve başkaları şöyle demiştir: Müşrikler çeşitli harcamalar yapıyor, hacılara su içiriyor, yemek yediriyorlardı. Ancak Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'a îman eden kimseleri bunlardan mahrum edince, haklarında bu âyet-i kerîme nazil oldu.

"Hem de onlar ahireti inkâr edenlerin ta kendileridir." İşte bundan dolayı itaat uğrunda infak etmezler, dosdoğru Allah'a yönelmezler ve mağfiret de dilemezler.

ez-Zemahşerî dedi ki: Eğer: Ahireti inkâr etmekle birlikte müşriklerin diğer nitelikleri arasından zekât vermeme sıfatlarını, neden özellikle sözkonusu etti, diye sorulursa, şöyle cevab veririz: Çünkü insanın en çok sevdiği şey kendi malıdır, o canın yongasıdır. Malını Allah yolunda harcayacak olursa, o kişinin sebat üzere dosdoğru, niyetinin samimi, içindeki duyguların apaydınlık olduğunun en güçlü delili olur. Nitekim yüce Allah:

"Allah'ın rızasını arayarak ve nefislerinden bir sebat ile mallarını infak edenlerin durumu..." (el-Bakara, 2/265) diye buyurmakta değil midir? Yani onlar nefislerine böylece sebat vermekte, mallarını infak etmek suretiyle de nefislerinin sebatını belgelendirmektedirler. Kalpleri İslâm'a ısındırılmak istenen kimseler (müellefe-i kulub) ancak basit birtakım dünyalıklarla bağlanmıştır. Böylelikle îmanları güçlenmiş ve İslama karşı yumuşamış oldular. Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem)'dan sonra irtidad edenler ise, ancak zekâtı vermemeyi açığa vurmuşlardı. Bundan dolayı ise onlara karşı savaş ilan edilmiş, onlara karşı cihada girişilmişti. Bu uğurda mü’minler zekâtın eda edilmesi için birlikler halinde gönderilmişti. Onu vermek istemeyenler de böylelikle oldukça korkutulmuştu. İşte bundan ötürü zekât vermemek, müşriklerin niteliklerinden olarak tesbit edilmiş ve ahireti inkâr etmekle birlikte sözkonusu edilmiştir.

7 ﴿