8Şüphesiz ki îman edip salih amel işleyenler, onlar için kesilmeyen bir ecir vardır. "Şüphesiz ki îman edip salih amel işleyenler onlar için kesilmeyen bir ecir vardır" âyetindeki: “Kesilmeyen" âyetini İbn Abbâs "ardı arkası kesilmeyen" diye açıklamıştır. Bu da: İpi kestim" ifadesinden alınmıştır. Zu’l-İsba'ın şu beyitinde de bu anlamda kullanılmıştır: "Ömrün hakkı için kapım kilitli değildir benim, Arkadaşıma karşı; hayrım da kesilen değildir." Bir başka şair de şöyle demektedir: "Onun arkasındaki pislikleri ve küçük çakıl taşlarını görürsün de, Sanki onlar kesintili, ince bir toz bulutu gibidir." Burada şair -aynı kökten gelen-: lâfzı ile "kesintili ve cılız toz"u kastetmektedir. Yine İbn Abbâs ve Mukâtil 'den "eksilmeyen" diye açıkladıkları nakledilmiştir. ": Çok minnet eden, ölüm" de burada gelmektedir. Çünkü o insanın gücünü azaltır. Kutrub da böyle açıklamış ve Züheyr'in şu beyitini zikretmiştir: "Asil olanların ağır giden atlara üstünlüğü şu ki, Bunlar gücü eksik ve aklı başında olmayana verilmezler." el-Cevherî dedi ki: "Kesmek" demektir, eksiklik anlamında olduğu da söylenir. Yüce Allah'ın: "Onlar için kesilmeyen bir ecir vardır" âyetinde de bu anlamda kullanılmıştır. Şair Lebid de şöyle demektedir: "(O yırtıcı hayvanlar) siyaha çalan boz renkli ve yırtıcıdırlar, Kimse onlara yiyeceklerini veriyor diye minnet etmez." Mücahid dedi ki: "Kesilmeyen" sayısız, hesapsız demektir. Başlarına kakılmayan diye de açıklanmıştır. es-Süddî dedi ki: Bu âyet kötürüm, hasta ve kocamış yaşlılar hakkında inmiştir. İtaat etmek noktasında zayıf düştükleri takdirde sağlıklı iken işledikleri ameller ne ise, en güzel şekliyle yine onlara aynı ecirler yazılır. |
﴾ 8 ﴿