38Şayet büyüklenmek isterlerse, Rabbinin yanında bulunanlar hiç usanmadan O'nu gece ve gündüz teşbih eder, dururlar. "Şayet" kâfirler yüce Allah'a secde etmeyerek "büyüklenmek isterlerse, Rabbinin yanında bulunanlar hiç usanmadan O'nu gece ve gündüz teşbih eder dururlar." O'na ibadet etmekten usanç duymazlar. Şair Züheyr de şöyle demiştir: "Hayatın vurduğu yüklerden usandım, zaten kim yaşarsa, Seksen yıl boyunca; -babasız kalasıca- usanır." Buradaki Secde Ayeti: Bu âyetin secde âyeti olduğunda görüş ayrılığı yoktur. Fakat neresinde secde edileceği hususunda ihtilâf edilmiştir. Malik âyetin secde edilecek yeri: "Eğer yalnız O'na ibadet ediyorsanız" âyetidir, çünkü bu önceki emre bitişiktir. Ali ile İbn Mes’ûd ve başkaları: "İbadet ediyor(sa)nız" âyetinde (bitiminde) secde ediyorlardı. İbn Vehb ile Şâfiî secde yeri "hiç usanmadan" anlamındaki âyettir. Çünkü burada ifade tamam olmaktadır ve ibadet ile emre itaatin en ileri ifadesi dile getirilmektedir. Ebû Hanife de böyle demiştir. İbn Abbâs da yüce Allah'ın: "Usan(maz)lar" âyetinde (bitiminde) secde ederdi. İbn Ömer de "secde" lâfzından sonuncusu zikredilmekle birlikte (yani: "secde edin" emrinin geçtiği yerde) secde edin, demiştir. Mesrûk, Ebû Abdurrahman es-Sülemî, İbrahim en-Nehaî, Ebû Salih, Yahya b. Vessab, Yanıklardan Talha ve Zübeyd, el-Hasen ve İbn Şîrîn'den de böyle rivâyet edilmektedir. Ebû Vâil, Katade ve Bekir b. Abdullah da yüce Allah'ın: "Usanmadan" âyeti okununca, secde ederlerdi. İbnu'l-Arabî dedi ki: Görüş ayrılıkları birbirinden uzak değildir. İbn Huveyzimendad'ın naklettiğine göre bu âyet-i kerîme güneş ve ay tutulmaları dolayısıyla kılınan namazı ihtiva etmektedir. Şöyle ki Araplar: Güneş ile ay ancak büyük bir şahsiyetin ölümü dolayısıyla tutulurlar. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) da bu sebeple (böyle bir şeyin sözkonusu olmadığını ortaya koymak için) küsuf (güneş ve ay tutulmaları) namazını kılmıştır. Derim ki: Küsuf namazına dair sahih hadisleri ihtiva eden Buhârî, Müslim ve başkalarında sabittir. Bu namazın nasıl kılınacağı hususunda rivâyetlerin farklılığı sebebiyle fukahâ da çokça ihtilâf etmişlerdir. Bununla birlikte bu konuda Müslim'in Sahih'inde bulunanlarla yetinmek gerekir, çünkü bu hususta en önemli dayanak odur. Doğruya muvaffak kılan Allah'tır. |
﴾ 38 ﴿