16

Onun çağrısı kabul edildikten sonra Allah hakkında tartışanların delilleri Rabbleri nezdinde batıldır. Onların üzerine bir gazab ve onlar için çok çetin bir azâb da vardır.

"Onun çağrısı kabul edildikten sonra Allah hakkında tartışanlar" âyeti ile tekrar müşrikler sözkonusu edilmektedir. Mücahid dedi ki:

"Onun çağrısı kabul edildikten sonra" âyeti insanlar İslâm'a girdikten sonra... demektir. (Mücahid devamla) dedi ki: Bunlar cahiliyenin tekrar geri döneceğini vehmetmişlerdi.

Katade de şöyle demektedir: Allah hakkında tartışanlar yahudiler ve hristiyanlardır. Onların getirdikleri delil ise şu sözleriyle ifade edilmektedir: Bizim peygamberimiz sizinkinden, kitabımız da sizin kitabınızdan öncedir. Onlar ehl-i kitab olmaları ve peygamberlerin soyundan gelmeleri dolayısıyla kendilerinin üstün oldukları kanaatine sahih idiler. Müşrikler ise;

"Bu iki kesimden hangisinin makamı (oturup kalktığı yeri) daha hayırlı, oturup kalktığı kimseleri daha iyidir?" (Meryem, 19/73) diyorlardı. Yüce Allah da şöyle buyurmaktadır:

"Onun çağrısı kabul edildikten sonra Allah hakkında tartışanların delilleri Rabbleri nezdinde batıldır." Yani tıpkı bulunduğu konumdan ayrılıp giden herhangi bir şey gibi, onların delillerinin bir sebatı yoktur.

"Onun" âyetindeki "he" zamirinin yüce Allah'a ait olması mümkündür. O zaman: Allah'ı tevhid etmelerinden ve Allah'ın birliğine tanıklık etmelerinden sonra... demek olur. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'a ait olması da mümkündür. Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın Bedir'e katılanlar ile Allah'ın mü’minlere yardım etmesi için yapmış olduğu dua kabul edildikten sonra... demek olur.

Delili batıl oldu" denilir. " Allah onu (o delili) çürüttü" demektir. " Kaydırmak" anlamındadır, "Kaygan yer" demektir. "Ayağı kaydı, kayar"; "Güneş semanın ortasından kaydı" denilir.

"Onların üzerinde bir gazab" âyeti ile dünyadaki halleri;

"Ve onlar için çok çetin bir azâb da vardır" âyeti ile de âhiretteki sürekli azabları kastedilmektedir.

16 ﴿