26

De ki; "Allah sizi diriltiyor, sonra sizi öldürüyor. Sonra kendisinden şüphe bulunmayan kıyâmet gününe sizi toplayacaktır. Fakat insanların çoğu bilmezler."

"De ki: Allah sizi diriltiyor." Yani siz önceleri cansız nutfeler halinde idiniz. (Sonra sizi diriltti.)

"Sonra sizi öldürüyor, sonra kendisinden şüphe bulunmayan kıyâmet gününe sizi toplayacaktır." Tıpkı dünya hayatında size hayat verdiği gibi.

"Fakat insanların çoğu" Allah'ın ilkin kendilerini yarattığı gibi tekrar kendilerini İade edeceğini

"bilmezler."

ez-Zemahşerî dedi ki: Şayet delil olmadığı halde yüce Allah onların sözlerine niye "delil" adım verdi, diye sorulursa, şöyle cevap verilir: Çünkü onlar bu sözlerini delil getiren kimsenin delilini ortaya koyduğu üslubla ileri sürmüşler ve delil diye ortaya koymuşlardı. Onlar ile bir çeşit alaylı üslub kullanılarak onların bu sözlerine "delil" denilmiştir. Yahutta kendi kanaatlerine ve değerlendirmelerine göre delil olduğu için böyle denilmiştir ya da şairin şu üslubunda sözkonusu ettiği hale benzediği için böyle denilmiştir:

"Onların arasındaki selamlaşma çok acıtıcı bir doğuştur."

Buna göre şöyle denilmiş gibi olmaktadır: Onların delil diye ileri sürdükleri şey, ancak delil olamayacak bir şeydi. Maksat, onların hiçbir delillerinin bulunmadığım ifade etmektir.

Şayet yüce Allah'ın:

"De ki: Allah sizi diriltiyor" âyeti onların:

"Eğer doğru söyleyenler İseniz haydi babalarımızı getiriniz" sözlerine nasıl cevap teşkil etmektedir diye sorulursa, şöyle deriz: Onlar öldükten sonra dirilişi inkâr edip rasûlleri yalanlayınca söyledikleri sözlerin de susturucu bir delil olduğunu zannettiklerinde, onlara hayat verip sonra da kendilerini öldürenin yüce Allah olduğu şeklinde kabul etmiş oldukları bir gerçek ile susturulmuş oldular. Buna ek olarak da eğer hakka davet edene kulak verip insaflı davranacak olurlarsa, kabul edilmesi zorunlu olan bir bağlayıcı ifade de ilave edilmiş oldu. İşte bu da onların kıyâmet günü bir araya getirilecekleridir. Buna (öldürüp diriltmeye) kadir olan, atalarını getirmeye de kadirdir ve bu, O'nun için çok kolay bir şey olur.

26 ﴿