14

Rabbinden apaçık bir delil üzere olan, kötü ameli kendisine süslü gösterilen ve hevalarına uyan kimseler gibi midir?

"Rabbinden apaçık bir delil üzere olan" âyetinin başındaki (soru için getirilen) "elif," takrir (söyletme) "elifidir.

"Apaçık bir delil" lâfzı, sebat ve yakîn demektir. Bu açıklamayı İbn Abbâs yapmıştır. Ebû'l-Aliye dedi ki: Bu kimse Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'dır, apaçık delil de vahiydir.

"Kötü ameli" yani putlara ibadeti

"kendisine süslü gösterilen" bu da Ebû Cehil ve kâfirlerdir

"ve hevalarına" yani canlarının çektiklerine, arzularına

"uyan kimseler gibi midir?"

Bu süslü gösterme, yaratılış itibariyle Allah tarafındandır. Şeytan tarafından da davet ve vesvese suretinde olması mümkün olabileceği gibi, kâfir tarafından da olması mümkündür. Yani kâfirin kendisi yaptığı kötü işi kendi kendisine süslü göstermiş ve küfür üzere ısrar etmiş olur.

"Kötü" lâfzı (tekil olarak gelmesi),

"Kendisi" lâfzına göredir. " Uyan kimseler" lâfzının çoğul gelmesi de bu lâfzın manasına binaendir.

14 ﴿