5

Hayır, hak kendilerine geldiğinde onu yalanladılar. O sebepten onlar pek karışık bir iş içindedirler.

"Hayır, hak" el-Maverdî'nin naklettiği üzere bütün müfessirlerin görüşüne göre Kur'ân-ı Kerîm

"kendilerine geldiğinde onu yalanladılar." es-Sa'lebî de

"hak"dan kasıt Kur'ân-ı Kerîm'dir, demiştir. Maksadın İslâm ya da Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) olduğu da söylenmiştir.

"O sebepten onlar pek karışık bir iş içindedirler." Bir sefer o bir sihirbazdır, bir başka kere şairdir, bir diğerinde kahindir diyorlar. Bu açıklamayı ed-Dahhak ve İbn Zeyd yapmıştır. Katade farklı ve tutarsız, el-Hasen karmakarışık (bir iş içindedirler) diye açıklamışlardır. Anlamlar birbirine yakındır.

Ebû Hüreyre: Bozuk diye açıklamıştır. Nitekim: "İnsanların emanetleri bozuldu (çığırından çıktı, güvenilir kimse kalmadı)" tabirinde de bu kökten gelen kelime kutlanılmıştır. "Din ve iş karmakarışık bir hal aldı" demektir. Ebû Duad şöyle demiştir:

"Din artık karmakarışık bir hal aldı, onun için ben de hazırladım:

Kollarımı (bir araya geldikleri göğsümü) ve yüksek sapasağlam omuzlarımı."

İbn Abbâs: Buradaki "el-merlc (pek karışık bir iş)" görülmedik, kabullenilemeyen iş demektir, demiştir. İmrân b. Ebi Atâ'nın ondan naklettiğine göre; pek karışık anlamında olup, şu beyiti zikretmiştir:

"Bir dolaştı ortalıkta, ben de onunla (darbeyle) karın boşluğunu hedef aldım,

O da birbiri üzerine bükülmüş (ve karışmış) bir dalmış gibi yere yıkıldı."

el-Avfî'nin naklettiğine göre de İbn Abbâs şöyle açıklamıştır: Onlar bir sapıklık içerisindedirler. Bu da onların sihirbazdır, şairdir, delidir, kahindir demeleridir.

Bunun değişip duran anlamında olduğu da söylenmiştir. 'in anlamı "tutarsızlık, huzursuzluk" demektir. Mesela: " İnsanların işi karmakarışık bir hal aldı, din artık karışıp durdu" denilir. Zayıflıktan ötürü yüzük insanın parmağında hareket edecek bir hal ahrsa da: "Yüzük parmağımda durmaz oldu" denilir. Hadîs-i şerîfte de (aynı kökten gelen kelime kullanılarak) şöyle buyurulmaktadır: "Ey Abdullah (b. Amr b. el-As) sen ahidleri, emanetleri birbirlerine karışmış ve -parmaklarını birbirine geçirerek- şöyle şöyle olacak hale gelinceye kadar anlaşmazlıklara düşmüş bir topluluk arasında olacağın vakit halin ne olacaktır?" Ebû Davud, IV, 123, 124; İbn Mace, II, 1307; Müsned, II, 212, 220, 221. Bu hadisi Ebû Davud rivâyet etmiş olup biz de bunu "et-Tezkire" adlı eserimizde zikretmiş bulunuyoruz.

5 ﴿