37

Ve orada acıklı azaptan korkanlar için bir alamet bıraktık.

"Ve orada acıklı azaptan korkanlar İçin bir alamet bıraktık." Gerek o dönemin insanları için, gerek onlardan sonra gelecekler için bir ibret ve bir alamet bıraktık. Bunun bir benzeri yüce Allah'ın:

"Yemin olsun biz akıl erdiren bir topluluk için o kasabadan apaçık bir belge bıraktık." (el-Ankebut, 29/35) âyetidir.

Şöyle de denilmiştir: Bırakılan alamet, bizzat harab olmuş o kasabadır. Bir başka görüşe göre kendileriyle taşlandıkları o pişmiş taşlar, alametin kendisidir.

"Azaptan korkanlar için" bu alametin bırakılmış olması ise ondan yararlanacak olanların onlar oluşundan dolayıdır.

37 ﴿