20"Sıra sıra dizili tahtlara yaslananlar olarak." Onlara iri gözlü hurileri de eş yaptık. "Sıra sıra dizili tahtlara yaslananlar olarak" âyetindeki: "Tahtlar" lâfzı (Ar')'in çoğuludur. İfadede şu takdirde hazfedilmiş kelimeler de vardır: Sıra sıra dizili tahtlar üzerindeki yastıklara yaslananlar olarak... İbnu'l-A'rabî dedi ki: Tek bir saf (sıra) olacak şekilde biri diğerine bitişik demektir. Haberlerde belirtildiğine göre bunlar, semaya doğru şu kadar, şu kadar uzunlukta dizilirler. Kul bunlara oturmak istediği vakit bu tahtlar alçalırlar. Üzerlerine oturdu mu tekrar eski haline dönerler, İbn Abbâs dedi ki: Bunlar zebercet, inci ve yakut ile süslenmiş, altından tahtlardır. Bir tahtın büyüklüğü Mekke ile Eyle arası kadardır. "Onlara İri gözlü hurileri de eş yaptık." Yani Biz onları o hurilerle eşleştirdik. Yûnus b. Habib dedi ki: Araplar: " Ben ona bir kadını eş yaptım" dedikleri gibi, "Bir kadın ile evlendim" de derler. Arapların kullanımında -burada olduğu gibi "be" harfi getirilmek suretiyle ve "bir kadın ile evlendim" anlamında-: kullanımı yoktur. (Yûnus b. Habib) dedi ki: Yüce Allah'ın: "Onlara İri gözlü hurileri de eş yaptık" âyetine (be ile kullanıma) gelince, onları o hurilerle eşleştirdik anlamındadır ki; bu da (anlam itibariyle) yüce Allah'ın: "Toplayınız zulmedenleri ve onlara eş olanları." (es-Saffat, 37/22) âyetine benzemektedir. Onların eşlerini toplayınız anlamındadır. el-Ferrâ'' da dedi ki: "Be" harfi kullanılarak: "Bir kadın ile evlendim" demek, Ezd-Î Sermelilerin şivesidir. "el-Huru’l-ıyn: İri gözlü huriler"in anlamına dair açıklamalar, daha önceden (ed-Duhan, 44/54, âyetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır. |
﴾ 20 ﴿