4Ona beyânı öğretti. "Ona beyânı" herşeyin ismini "öğretti." Ona bütün dilleri öğretti, diye de açıklanmıştır. Yine İbn Abbâs'tan ve İbn Keysân'dan şöyle dedikleri rivâyet edilmiştir: Burada insan'dan, kasıt Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'dir. "Beyân"dan kasıt ise helâl ile haramın, hidayet ile sapıklığın açıklanmasıdır. Olmuş ve olacaklar, diye de açıklanmıştır. Çünkü Kur'ân-ı Kerîm öncekilere de, sonrakilere de, kıyâmet gününe dair de açıklamalarda bulunmuştur. ed-Dahhâk "beyân" hayır ve serdir, demiştir. er-Rabi' b. Enes de: İnsana fayda ve zarar verecek şeylerdir, diye açıklamıştır. Katade de böyle demiştir. "İnsan" ile bütün insanların kastedildiği de söylenmiştir. O halde bu bir cins isimdir. "Beyan" da bu açıklamaya göre konuşmak ve kavramak demek olur. Bu ise insanın diğer canlı varlıklara kendisi vasıtasıyla üstün kılındığı özellikler arasındadır. es-Süddî şöyle demiştir: O herbir kavme kendisi ile konuşacakları dillerini öğretmiştir. Yemân da: Kalem ile yazı yazmaktır, diye açıklamıştır. Bunun bir benzeri de yüce Allah'ın: "O kalemle (yazmayı) öğretendir. İnsana bilmediğini öğretti" (İkra, 96/4-5) âyetleridir. |
﴾ 4 ﴿