19

Onlar uyurlarken hemen onu Rabbin tarafından dört bir yanından saran bir belâ sardı.

Geceleyin bahçelerine geldiklerinde oranın simsiyah kesilmiş olduğunu ve Rabbinden gelen bir belânın onlar uykuda iken etrafını çepeçevre kuşatmış olduğunu gördüler.

Etrafını çepeçevre saranın -daha önce belirtildiği gibi- Cebrâîl (aleyhisselâm) olduğu da söylenmiştir. İbn Abbâs dedi ki: (Çepeçevre saran) Rabbinden gelen bir emirdir. Katade dedi ki: Rabbinden gelen bir azaptır. İbn Cureyc: Cehennem vadisinden çıkan bir parça ateştir.

" Dört bir yandan saran bir bela" ancak geceleyin olur. Bu açıklamayı el-Ferrâ' yapmıştır.

3- Kişinin Karar Vermesi Sorumluluk Gerektirir mi?

Bu âyet-i kerimede kişinin karar vermesinin insanın sorumlu tutulduğu hususlardan birisi olduğuna delil vardır. Çünkü burada süzü edilenler bir iş yapacaklarına dair karar verdiler ve o işi yapmadan önce cezalandırıldılar. Bu âyetin bir benzeri de yüce Allah'ın;

"Kim orada zulümle, ilhadı isterse Biz ona pek acıklı azâbı tattırırız" (el-Hac, 22/25) âyetidir.

Sahih'te Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın şöyle buyurduğu zikredilmektedir: "İki müslüman kılıçlarıyla karşı karşıya geldikleri takdirde katil de, maktul de cehennemdedir." Ey Allah'ın Rasûlü, denildi. Katili anladık, maktule ne oluyor? Şöyle buyurdu: "O da karşısındakini öldürmeyi arzu ediyordu." Buhârî, I, 20, VI, 2520, 2594; Müslim, IV, 2213, Nesâî, VII, 124, 125; İbn Mâce, II, 1311; Müsned, IV, 410, V, 43, 41

Bu husus yeterli açıklamalarıyla birlikte Âl-i İmrân Sûresi'nde yüce Allah'ın:

"Bir de işledikleri (günah) üzerinde bilip durdukları halde ısrar etmeyenlerdir." (Âl-i İmrân, 3/135) âyeti açıklanırken (yedinci başlıkta) geçmiş bulunmaktadır.

19 ﴿