8"Gerçekten biz göğe doğru yükselmek istedik de, onun güçlü bekçilerle ve alevli ateşlerle doldurulmuş olduğunu gördük. "Gerçekten biz göğe doğru yükselmek istedik" buyrukları, cinlerin sözlerindendir. Yani adetimiz üzere, semadan haberler öğrenmek istedik "de onun güçlü bekçilerle ve alevli ateşlerle doldurulmuş olduğunu, gördük." Bekçilerden kasıt meleklerdir. " Bekçilerin tekili 'dir. " Alevli ateşler" de: 'in çoğuludur. Hırsızlayarak söz dinlemek istedikleri için, yakıcı yıldızların üzerlerine düşmesi demektir. Buna dair açıklamalar daha önce el-Hicr Sûresi (15/18. âyetin tefsin) ile es-Sâffât 37/10. âyetin tefsirinde gedmiş bulunmaktadır. Gördü, buldu" fiilinin iki fiile geçiş yaptığı kabul edilebilir. Bu durumda birinci mef'ûl "onun" anlamındaki "he" ve "elifden ibaret zamirdir. "Doldurulmuş olduğunu" anlamındaki lâfız da ikinci mef'ûlün yerindedir. Bunun tek bir mef'ûle geçiş yaptığı da kabul edilebilir. O takdirde "doldurulmuş olduğu" anlamındaki lâfız; takdiri ile hal konumunda kabul edilir. "Güçlü bekçiler" anlamındaki lâfız da "doldurulmuş olduğu" anlamındaki fiilin ikinci mef'ûlü olarak nasbedilmiştir. "Güçlü" anlamındaki lâfız "bekçiler"in bir sıfatıdır. Yani orasının güçlü meleklerle doldurulmuş olduğunu bulduk, demektir. " Güçlü" lâfzının tekil gelmesi; " Bekçi(ler)" lâfzına göredir. Bu da ı;selef-i salih" derken (tekil olan "salih" lâfzının) "salihler" anlamında kullanılmasına benzemektedir. Ayrıca "selefin çoğulu "eslâf" şeklinde; "el-hares"in çoğulu da "ahrâs" ...diye gelir. Şair şöyle demiştir: "Ben pek çok bekçiyi aşıp geçtim ve bir topluluğun dehşetli hallerini (geride bıraktım)." Buradaki Bekçiler" lâfzının: Oranın çok güçlü bir şekilde korunmuş olduğunu (gördük)" anlamında mastar (mef'ûl-i mutlak) olması da mümkündür. |
﴾ 8 ﴿