3

Ve yalnız Rabbini yücelt.

Rabbi Yüceltmek:

"Ve yalnız Rabbini yücelt!" Efendini, mâlikini, işlerini düzene koyanı tazim et! O'nu eşi ya da evlâdı olmaktan yüce ve büyük olmakla nitelendir. Hadiste belirtildiğine göre; ashab: Namaza ne ile başlanılır? diye sorunca, yüce Allah'ın:

"Ve yalnız Rabbini yücelt" yani Onu en büyük olmakla nitelendir, âyeti nazil oldu.

İbnu'l-Arabî dedi ki: Bu görüş her ne kadar genel olarak namazda tekbir getirmeyi gerektirse de bundan maksat, Allah'ı tekbir etmek, takdîs ve tenzihtir. O'nun dışındaki putları, eş ve ortakları reddetmektir. O'ndan başkasını veli edinme, O'ndan başkasına ibadet etme! O'nun dışında hiçbir varlığın fail olduğunu görme, sahib olduğun herbir nimeti O'ndan bil, demektir.

Rivâyet olunduğuna göre Uhud günü Ebû Süfyan: Yücel ey Hubel, demiş, bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Allah daha yüce ve daha üstündür, deyiniz." Taberî, Tefsir, IV, 105, 13H; İbn Ebi Şeybe, Mûsannef, VII, 371

İşte bu lâfız, şeriatte ister ezan, ister namaz, ister zikir olsun bütün ibadetlerde "Allahu ekber" diye tekbir getirmek suretiyle şer'î bir örf haline gelmiştir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'dan değişik sebeplerle mutlak olarak vârid olmuş bu lâfız da buna hamledilmiş (anlaşılmış ve yorumlanmış)dır, Onun: "O namazın tahrîmi (ona başlamak) tekbirdir, tahlili (bitirilmesi) de selâm vermektir" Ebû. Dâvûd, I, İri, 167; Tirmizi, I, y, U, 3; İbn Mâce, 1. 101; Hâkim, Müstedrek, i, 223; Dûnmî, I, İtffi; Dârakutni, f, 359, 560, 3f>l, 379; Müsned, 1, 123, 129 sözleri de bu türdendir. Şeriat, umumu ile neyi gerektiriyorsa, örfü ile de onu gerektirir. Tekbirin sözkonusu olduğu yerlerden birisi de şirkten arındırmak, kesilen kurban veya hayvan üzerinde ismini anmak suretiyle ilan etmek ve kan dökmesini emrettiği için, O'nun teşrî buyurduğu hususta, sadece Onu tevhid etmek amacıyla hayvan kesimi esnasında Allah'ın adının yüksek sesle anılmasıdır.

Derim ki: Daha önce el-Bakara Sûresi'nin baş taraflarında (2/3- âyet, 20. başlıkta) sözkonusu bu lâfzın: "Allahu ekber" olduğu, namazda bu lafızla taabbud olunduğu, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'dan naklolunanın da bu olduğu geçmiş bulunmaktadır.

Tefsir'de belirtildiğine göre yüce Allah'ın:

"Ve yalnız Rabbini yücelt" âyeti nâzil olunca, Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) ayağa kalkıp: "Allahu ekber" dedi. Bunun üzerine de Hadice de tekbir getirdi ve bunun Allah'tan gelmiş bir vahiy olduğunu anlattı. Bu rivâyeti el-Kuşeyrî zikretmektedir.

5- Yücelt" Lâfzının Başındaki “Fe”:

Yüce Allah'ın;

"Ve yalnız Rabbini yücelt" âyetinde "fe" harfinin gelmesi ceza (şart)ın cevabı anlamında kabul edildiğinden dolayıdır. Tıpkı; Ve uyar" lâfzının başına geldiği gibi. Kalk ve uyar ve kalk ve Rabbini yücelt" demektir. Bu açıklamayı ez-Zeccâc yapmıştır. İbn Cinnî dedi ki: Bu: Zeyd'i vur" demeye benzer ki, bu da "fe'siz olarak; demek ile aynı anlamdadır. Bu durumda "fe" harfi zaiddir.

3 ﴿