11Başbaşa bırak Beni; tek başına yarattığım; "Başbaşa bırak Beni; tek başına yarattığım" âyetindeki; Beni bırak!" demek olup, tehdit sözüdür. "Tek başına yarattığım ile" yani Beni ve tek başına yarattığımı baş başa bırak! Bu durumda; Tek başına" hazfedilmiş mef'ûlün zamirinden haldir. Benim kendisini tek başına malsız ve evlatsız olarak yarattığım, daha sonra ise kendisine bunca şeyleri verdiğim kimse ile (Beni başbaşa bırak)! demektir, Müfessirler, sözü edilen bu kimsenin -her ne kadar bütün insanlar onun gibi yaratılmış ise de- Mahzumoğullarından el-Veiîd b. el-Muğîre olduğu görüşündedirler. Özellikle onun sözkonusu edilmeyi ise nimete karşı nankörlük, Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a eziyet etmek gibi bir özelliğe sahih olması idi. Ayrıca o, kavmi arasında.-"el-Vahîd: biricik" diye de adlandırılırdı. İbn Abbâs dedi ki: el-Velîd şöyle derdi: Ben el-Vahîd oğlu el-Vahidim (eşsiz ve benzersizim). Araplar arasında benim bir benzerim yoktur. Babam el-Muğire'nin de bir benzeri yoktu. Ona da "el-Vahîd" deniliyordu. Bunun üzerine yüce Allah şöyle buyurdu: "Başbaşa bırak Beni" kendi kanaatine göre "tek başına yarattığım kimse ile." Yoksa yüce Allah, onun biricik ve eşsiz olduğu hususunda onun bu iddiasını tasdik etmek anlamında bunu söylemiş değildir. Bir kesim şöyle demektedir: Yüce Allah'ın: "Tek başına" âyeti, iki anlam ihtiva edecek şekilde yüce Rab ile alâkalıdır. Birincisine göre, sen onu yalnız Bana bırak. Benim ondan alacağım intikam, kim olursa olsun başkasının intikamına ihtiyaç bırakmayacak şekilde olacaktır. İkinci anlamı da şöyle olur: Onu tek başına yaratan Benim. Bu hususta kimse Bana ortak olmamıştır. Bundan dolayı onu helâk edecek olan da Benim, onu helâk etmek için başka birisinin yardımına ihtiyacım yoktur. Buna göre "tek başına" anlamındaki lâfız, failin zamirinden haldir. Buradaki fail ise; "Yarattığım" lâfzındaki yüce Allah'a râci ve "Ben" anlamını veren "te" harfidir. Birincisi, Mücahid'in görüşü olup, anlamı şudur: Ben onu annesinin karnında yapayalnız, tek başına, maKsız ve evlatsız olarak yarattım. Sonra ona nimetler ihsan ettim, o nankörlük edip kâfir oldu. Bu açıklamaya göre "tek başına" lâfzı Vclid'e râcidir yani onun hiçbir şeyi yokken Ben una mal ve mülk verdim, Şöyle de açıklanmıştır: Bununla şanı yüce Allah, tek başına yarattığı gibi, yine tek başına dirilteceğini kendisine delil olarak göstermeyi murad etmiştir. Bir diğer açıklama da şöyledir; "Vahîd: Biricik, tek başına" babası bilinmeyen kimsedir, el-Velid, kavminin nesebinden olmamakla bilinen birisi idi. Daha önce yüce Allah'ın: "Cahil ve kaba, üstelik kulağı kesik olan" (el-Kalem. 68 13) âyetinde açıkladığımız gibi. O da el-Velid'in niteliği hakkındadır. |
﴾ 11 ﴿