9

Gözleri zilletle bakacaktır.

"O gün titreyecek" İbn Abbâs ve genel olarak bütün müfessirlere göre, korkan ve titreyen

"kalpler vardır." es-Süddi: Yerlerinden kopup gidecek kalpler, diye açıklamıştır. Bunun bir benzeri yüce Allah'ın;

"O vakit kalpler gam ve kederle dolu olarak gırtlaklara kadar gelip dayanacaktır." (el-Mu'min, 40/18) âyetidir.

el-Müerric: Huzursuz ve kararsız, yerinde durmayıp çalkanıp duran (kaltiler) diye açıklamıştır. el-Müberred, çalkanan, hareket edip duran diye açıklamıştır. Manalar birbirlerine yakındır. Maksat, kâfirlerin kalpleridir.

Kalb çalkalanıp durdu, çalkalanır" denilir. -Vezin ve anlam itibariyle demeye benzer. Koşmaları sırasında atın ve devenin hareketlerini (tarzlarını) anlatmak üzere kullanılan de buradan gelmektedir. ise "bineğin hızlıca yürümesini sağlamak" demektir. Şair de söyle demiştir:

"Önceleri geviş getiriyorlarken bu sefer hırıltıları çıkmaya başladı

Uzunca nefes alıyorlarken hızlıca yürümeye başladılar."

"Kalbler," mübtedâ olarak merfudur.

"Titreyecek" anlamındaki lâfız da onun sıfatıdır.

"Gözleri zilletle bakacaktır" ifadesi de onun haberidir. Yüce Allah'ın: "Mü’min bir köle elbette müşrik bir erkekten daha hayırlıdır." (el-Bakara, 2/221) âyetinde olduğu gibi,

"Zilletle bakacak" lâfzı göreceklerinin dehşetinden ötürü kırık ve zelil düşmüş olacaklar, demektir. Bunun bir benzeri de yüce Allah'ın:

"Gözleri önlerine eğilmiş, kendilerini de bir zillet kaplamış olarak" (Nün, 68/43) âyetidir. Âyet; "o kimselerin gözleri' anlamında olup muzaf hazfedilmiştir,

9 ﴿