7Sakının (bu işten)! Çünkü günahkârların kitabı muhakkak ki Siccîndedir. "Sakının (bu işten)! Çünkü günahkarların kitabı muhakkak ki Siccîndedir." âyeti ile İlgili olarak Arapçada otorite kimselerden bir kesim şöyle demiştir: Buradaki; "Sakının!" bir red (bu işten vazgeçme emri) ve bir uyandır. Yani onların izlemekte oldukları ölçü ve tartıyı eksik yapmaları yahutta ahireti yalanlamaları hak değildir. (Bu tutum ve kanaatleri yanlıştır.) O bakımdan bu işten vazgeçsinler. O halde bu, bir red (vazgeçme emri) ve bir azardır. Daha sonra, yeni bir tümle olarak; "Çünkü günahkarların kitabı" diye buyurmaktadır. el-Hasen dedi ki: "Sakının!" (anlamı verilen) lâfzı; "gerçek şu ki..." demektir. Bazı kimseler, İbn Abbâs'tan 'sakının" âyetini: Siz tasdik etmiyor musunuz? diye açıkladığını rivâyet etmişlerdir. Bu açıklamaya göre vakıf; "Âlemlerin Rabbi huzurunda" (6. âyet) âyeti üzerinde yapılır. Mukâtil'in Tefsirinde: Günahkârların amelleri diye açıklanmıştır. Birtakım kimselerin rivâyetine göre de. İbn Abbâs şöyle demiştir: Günahkârların ruhları ve amelleri "muhakkak ki Siccindedir." İbn Ebi Necih, Mücahid'den şöyle dediğini rivâyet eder: "Siccîn" yedinci arzın altında bir kayadır. Bu kaya ters çevrilip, günahkârların kitabı onun altına bırakılır. Buna yakın bir açıklama İbn Abbâs, Katade, Said b. Cübeyr, Mukâtil ve Kab'dan rivâyet edilmiştir. Ka'b dedi ki: İblisin yanağı altında (bulunan) o taşın altında kâfirlerin ruhları bulunmaktadır. Yine Ka'b'dan şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Siccin, yedinci arzın altında siyah bir kayadır. Onun üzerinde herbir şeytanın ismi yazılıdır, kâfirlerin canları orada bırakılır. Said b. Cübeyr dedi ki: Siccîn, İblisin yanağının altıdır. Yahya b. Sellam dedi ki: Yerin altında siyah bir taş olup, orada kâfirlerin ruhları yazılır. Atâ el-Horasanî de şöyle demiştir: Bu en alttaki yedinci arzdır. Orada İblis ve onun zürriyeti vardır. İbn Abbâs'tan da şöyle dediği nakledilmiştir: Kâfirin ölümü yaklaştığında Allah'ın elçileri de onun yanına gelirler. Allah'ın ona olan buğzu ve kendilerinin de ona duydukları buğz dolayısıyla ölüm anı gelmeden önce canını daha erken de almazlar, sonraya da bırakamazlar. Ölüm anı geldiği vakit canını alırlar ve azâb meleklerine onu götürürler. Allah'ın dilediği kadarıyla ona kötü şeyler gösterirler. Sonra onu yedinci arza indirirler. Bu da Siccîndir ve İblisin saltanatının uzandığı son yerdir. Onun kitabını orada tesbR ederler. Ka'b el-Ahbar'dan bu âyet-i kerîme hakkında şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Günahkar kimsenin ruhu kabzedildikten sonra semaya çıkartılır. Sema onu kabul etmek istemez, sonra ruhu yere indirilir, yer de onu kabul etmek isteme z; Ruhu yedi arza girer ve nihayet ruhu Siccîne kadar götürülür. Orası da iblisin yanağıdır. İblisin yanağının altından Siccînden onun için bir sahife çıkar, bu sahifeye bir yazı yazılır ve yine İblisin yanağı altına bırakılır, el-Hasen dedi ki: Siccîn yedinci arzdadır. Bir açıklamaya göre bu, yüce Allah'ın verdiği bir misal ve Allah'ın, kendilerine faydalı olacağını zannettikleri amellerini reddedeceğine dair bir işarettir. Mücahid dedi ki: Anlam şudur: Onların amelleri yedinci arzın altında olup, amellerinden hiçbir şey yukarıya yükselmez (kabul edilmez.) Yine (Mücahid) dedi ki: Siccîn yedinci arzda bir kayadır. Ebû Hüreyre'nin rivâyetine göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) söyle buyurmuştur "Siccîn cehennemde üstü açık olan bir kuyudur." el-Felak hakkında da: "O üstü örtülü bir kuyudur" demiştir, Taberi, Câııüu'l-Beyân, XXX, %, İbn Kesîr, Tefsir, IV, 486; Süyutî. ed-Durru'l-Mensur, VIII, 444. Enes dedi ki: Siccîn en alt arzda bir yerdir. Yine Enes dedi ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Siccîn yedinci arzın en aşağısıdır." Deylemî, Firdeves, II, 337 (el-Berâ, b. Âzib’den); Süyûtî, ed-Durru'l-Mensur, VIII, 444 (İbn Abbâs'in sözü olarak). İkrime dedi ki: Siccîn hüsran ve sapıklık demektir. Arapların değeri düşen kimseye: Onun ayağı aşağılık bir yere kaydı" demelerine benzer. Ebû Ubeyde, el-Ahfeş ve ez-Zeccâc da şöyle demişlerdir: "Muhakkak ki Siccîndedir." Bir hapiste ve çok büyük bir darlık ve sıkıntı içerisindedir, demektir. Bu Hapsetmek"den "fi'il" vezninde bir kelimedir. Tıpkı Çok fasık" ve Çokça içki içen" demeye benzer. İbn Mukbil şöyle demiştir: "Ve kahramanların birbirlerine tavsiye ettiği şekilde, Miğferlere oldukça şiddetli darbeler indiren arkadaşlar." Yani onların kitabı (amel defterleri) bir hapistedir. Bu, onların konumlarının oldukça değersiz olduğuna bir delil olarak zikredilmiştir. Yahutta ondan yüz çevirmek ve uzak durmak, azarlamak ve hakir düşürmek mertebesindedir. Lâfzın aslının "Siccîl" olup "lam'ın yerine "nun" kullanıldığı da söylenmiştir. Bu da daha önce geçmiş bulunmaktadır. Zeyd b. Eslem dedi ki: Siccîn en aşağı arzdadır. Siccîl ise dünya semasındadır. el-Kuşeyri dedi ki: Siccîn aşağılarda bir yerdir. Oraya bunların kitabı (amel defterleri) gömülür ve ortaya çıkmaz. Aksine hapsedilen kimse gibi o yerde kalmaya devam eder. Bu onların amellerinin kötülüğüne ve Allah'ın amellerini hakir kıldığına bir delildir. İşte bundan dolayı iyi kimselerin kitabı hakkında: "Mukarreb olanlar onu müşahede ederler" (21. âyet) diye buyurmaktadır. |
﴾ 7 ﴿