5

Rabbine itaatle boyun eğdiği zaman ki zaten ona layık olan da budur.

"Rabbine" Ölüleri bırakmak hususunda

"itaatle boyun eğdiği zaman -ki zaten Ona layık olan da budur.-" Yani ona yakışan, O'nun emrini dinleyip itaat etmektir.

"İzâ" "...Zaman" lâfzının cevabının hangisi olduğu hususunda farklı görüşler vardır.

el-Ferrâ'':

"İtaatle boyun eğdiği zaman" âyeti onun cevabıdır ve başına gelen "vav" zaiddir, demiştir. Aynı şekilde;

"Dışarıya bırakıp..." âyete da böyledir.

İbnu'l-Enbari dedi ki: Kimi müfessirler

"Gök yarılıp, çatladığı zaman" âyetinin cevabı

"itaatle boyun eğdiği zaman" âyeti olup, 'Vav"ın fazladan geldiğini söylemiştir. Ancak bu bir yanlışlıktır. Çünkü Araplar bu şekilde "vav"ı ancak yüce Allah'ın:

"Nihayet oraya gelip, kapıları açılacağında" (ez-Zümer, 39/73) âyetinde olduğu gibi "Nihayet ...dığı" ile ve yine yüce Allah'ın:

"Böylece ikisi de teslim olup, onu alnı üzere yıkınca Biz, ona ... seslendik." (es-Saffat, 37/103-104) âyetinde olduğu gibi; "Lemmâ"

"...dığında..." ile birlikte kullanılması halinde getirirler. "Vav" harfi ancak bu iki halde fazladan getirilir.

Cevabın, (başına) "fe" getirilmiş mukadder bir ifade olduğu da söylenmiştir. Şöyle buyurmuş gibidir:

“Gök yarılıp, çatladığı zaman” artık ey insan sen gerçekten ... durmadan çalışıp, çabalamaktasın" diye buyurmuş gibidir.

Cevabın;

"Sonunda ona kavuşacaksın" âyetinin delil teşkil ettiği ifade olduğu da söylenmiştir. Yani gök yarılıp çatlayacağı vakit, insan da çalışıp çabalaması ile karşılaşmış olacaktır.

İfadede takdim ve tehir olduğu da söylenmiştir. Yani: "Ey insan gerçekten sen Rabbine doğru durmadan çalışıp, çabalamaktasın. Sonunda Ona -gök yarılıp, çatladığı zaman- Ona kavuşacaksın." Bu açıklamayı el-Müberred yapmıştır.

Yine ondan nakledildiğine göre, cevab:

"Kitabı sağ eline verilecek kimseye gelince" âyetidir. el-Kisai"nin görüşü de budur. Yani gök yarılıp, çatladığı vakit kitabı sağ eline verilecek olan kimsenin durumu şu olacaktır, demektir. Ebû Cafer en-Nehhâs dedi ki: Bu, bu hususta yapılmış en doğru ve en güzel açıklamadır.

Âyetin,

"gök yarılıp çatladığı zaman"ı hatırla! Anlamında olduğu da söylenmiştir. Muhataplar tarafından bilindiğinden ötürü cevabın hazfedildiği de söylenmiştir. Yani bu hususlar gerçekleşecek olursa, o zaman ölümden sonra dirilişi yalanlayan kimseler sapıklıklarını ve hüsranlarını da bilmiş olacaktır.

Bir görüşe göre de önce onlar kıyâmetin ne zaman kopacağına dair soru sormuşlar, onlara: Şartları (alametleri) ortaya çıktı mı kıyâmet olur ve o vakit sizler de onu yalanlamanızın akibetini (cezasını) görmüş olacaksınız, diye cevab verildi. Esasen Kur'ân-ı Kerîm, bir bölümünün diğerine delaleti bakımından tek bir âyet gibidir.

el-Hasen dedi ki: Yüce Allah'ın:

"Gök yarılıp, çatladığı zaman" âyeti bir yemindir. Ancak Cumhûr (büyük çoğunluk) bunun bir kasem (yemin) olmayıp, haber olduğunu kabul ederek, onun görüşüne muhalefet etmiştir.

5 ﴿