14

Yahut, açlığın çok olduğu bir günde yemek yedirmektir.

"Yahut açlığın çok olduğu bir günde yemek yedirmektir" âyetindeki; "Mesğabetun" "Açlık" demektir. "Seğab" "Aç olmak"; "Sâğib" "Aç kişi" demektir.

el-Hasen bu âyeti; "Ev it’âmun fi yevmin zâ mesğabetin" şeklinde ("Yahut bir gün çok aç olan bir kimseye yemek yedirmektir" anlamında) ve: "Zâ" lâfzını "elif" ile (yani ... olan kimseye) diye okumuştur. Ebû Ubeyde de şu beyiti zikretmektedir:

"Ey Âsım oğlu Kays'ın oğlu, şayet ben senin komşun olsaydım (beni komşu bilseydin)

Komşun açlık içinde kıvranırken sen geceni tok geçirmezdin."

Yemek yedirmek büyük bir fazilettir. Hele açlığın sözkonusu olması halinde olursa daha da faziletlidir. en-Nehaî yüce Allah'ın:

"Yahut açlığın çok olduğu bir günde yemek yedirmektir." âyeti hakkında: "Yemeğin çok bulunduğu bir günde (yemek yedirmektir, demektir)" diye açıklamıştır.

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'dan şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir:

"İlahi rahmeti celbeden hususlardan birisi de aç kalmış bir müslümana yemek yedirmektir." Hâkim, Müstedrek, II, 570; Beyhakî, Şuabu'l-Îman, III, 216, 217; Münziri, Terğib, II, 35.

14 ﴿