6Yere ve onu döşeyene; Döşenmesine, anlamındadır. Onu -az önce zikrettiğimiz gibi- döşeyen kimseye, yani onu yayan kimseye, anlamında olduğu da söylenmiştir. Genel olarak müfessirler bu lâfzı böylece açıklamıştır. Bu da: "Dehâhâ" "Onu döşedi" ile benzer bir anlam ihtiva eder. el-Hasen, Mücahid ve başkaları da:”Tahâhâ" ile "Dehâhâ" aynı anlamdadır ki; "her taraftan onu yaydı" demektir. "Et-tahv" "Yaymak" demek okıp, fiil: "Tahâ, yethu, tahven" ile "Tahâ, yethi, tahyen" şekillerinde kullanılır, (Yani son harfinin "vav" ya da "ye" oluşuna göre kullanılır.) Ebû Amr'dan nakledildiğine göre; "Taheytu" "Yatıp, uzandım" demektir. İbn Abbâs'tan burada bu lâfzın "onu taksim etti" diye açıkladığı nakledilmiştir, onu yarattı anlamına geldiği de söylenmiştir. Şair de şöyle demiştir: "Cezime kendisini kimin yarattığını bilemez O pek yüksek Arş'ın üzerinde de kimin olduğunu." el-Maverdî dedi ki: Ondan (yerden) çıkan bitkiler, pınarlar ve hazineler anlamında olması ihtimali de vardır. Çünkü bütün bunlar, üzerinde yaratılmış olan varlıklar için hayat sebebidir. Arapların yemin ederken bazen "Lâ, ve’l-kameri’t-tahiye" diye yemin ettikleri nakledilmiştir. Bu da: "Hayır pek yüksek parıldayan ve yukarıdaki ay hakkı için" demektir. Ebû Amr dedi ki: Adam yerde yürüyüp gittiği vakit; “Taha’r-raculu" denilir. "Mâ edri eyne tahâ" "Nereye gittiğini bilemiyorum" ve: "Tahâ bihi kalbehu" "Hatırından herbir şey geçti" denilir. Alkame de şöyle demiştir: "Neşeli bir kalb, güzeller arasında alıp gitti seni Fakat gençlikten azıcık sonra, saçların ağarmaya başladığı bir zamanda." |
﴾ 6 ﴿