13

Allah'ın Rasûlü onlara şöyle demişti: "Allah'ın devesinden ve su içmesini engellemekten sakının."

"Allah'ın Rasûlü" Salih (aleyhisselâm)

"onlara şöyle demişti: Allah'ın devesinden" âyetindeki; "Nâkatun" "Deve" lâfzı tahzir (sakındırmak) dolayısıyla nasbedilmiştir. (Sakının, demektir.)

Bir kimsenin: "El-esed, el-esed, ve’s-sabiyy, es-sabiyy, ve’l-hizâr, el-hizâr" "Arslandan arslandan (sakm), çocuğa çocuğa (dikkat et). Dikkatli ol, dikkatli ol" demeye benzer. Allah'ın devesinden yani onu kesmekten sakının, demektir. Allah'ın devesini bırakın, ona ilişmeyin, anlamında olduğu da söylenmiştir. Nitekim yüce Allah, şöyle buyurmaktadır:

"İşte size bir mucize olmak üzere Allah'ın dişi devesi! Onu bırakın, Allah'ın arzında otlasın. Ona kötülükle dokunmayın. Sonra sizi acıklı bir azâb yakalar." (el-Araf, 7/73)

"Ve onun su içmesinden sakının!" Yani onun su içmesine ilişmeyin! Bırakın suyunu içsin. Buna dair açıklamalar da daha önce eş-Şuara Sûresi'nde (26/155-156 âyetlerinin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır. Allah'a harndolsun. Aynı şekilde

"İktarabeti's-Saatu; kıyâmet yaklaştı" Sûresinde (el-Kamer, 54/27-32. âyetlerin tefsirinde) de geçmiş bulunmaktadır.

13 ﴿