10Biz de ona en zor olanı kolaylaştırırız. "Biz de ona en zor olanı" yani kötülüğü, şerri "kolaylaştırırız." İbn Mes’ûd'dan cehennem ateşini (kolaylaştırırız), dediği rivâyet edilmiştir. Bir görüşe göre, Biz ona hayır ve salahın yollarını onları işlemesi kendisine zor gelecek şekilde- zorlaştıracağız. Sabah-akşam meleğin "Allah'ım, infak edene yaptığı infakın yerini tutacak şeyleri ihsan et, cimrilik edenin malını da telef et" dediğine dair rivâyet az önce geçmiş bulunmaktadır ki; bunu da Ebû'd-Derda rivâyet etmiştir. İlim adamları dedi ki: Gerek bu âyet-i kerîme ile gerek: "Kendilerine rızık olarak verdiğimizden de infak edenler..." (el-Bakara, 2/3) âyeti, gerek, "Mallarını gece gündüz, gizli açık infak edenlerin Rabbleri katında mükâfatları vardır..." (el-Bakara, 2/274) âyeti ve buna benzer âyetler ile, cömertliğin ahlakın üstün değerlerinden birisi olduğunu, buna karşılık cimriliğin en bayağı huylardan olduğu sabit olmaktadır. Cömert demek; verilmesi gerekmeyen yerlerde malını harcayan demek olmadığı gibi cimri de verilmemesi gereken yerde malını harcamayan kimse demek değildir. Aksine cömert verilmesi gereken yerde veren, cimri de verilmesi gereken yerde vermekten uzak duran kimsedir. Verdikleri dolayısıyla ilâhî mükâfat ve övgüyü hakeden herkes, cömerttir. Vermediği için yergi ya da cezayı hakeden herkes de cimridir, Verdikleri dolayısıyla mükâfat ya da övgüyü haketmeyen, buna karşılık yerilmesi gereken bir kimse cömert sayılmaz. Böyle bir kişi yerilen bir savurgan (müsrif)dir. Bu yüce Allah'ın şeytanların kardeşlerinden kıldığı ve hacr altına almalarını gerekli kıldığı savurgan kimselerdendir. Vermediği için herhangi bir ceza ya da yergiyi haketmeyen buna karşılık övülmeyi hakeden bir kimse ise, başkalarının mallarını güzel idare ve isabetli görüşleri dolayısı ile çekip çevirmeye layık olan reşid kimselerdendir. 4- Zorluğu Kolaylaştırmanın Mahiyeti; el-Ferrâ' dedi ki: Nasıl olur da yüce Allah; "Biz de ona, en zor olanı kolaylaştırırız" diye buyurmuştur? Hiç zorlukta kolaylık olur mu? diyen olursa, ona şöyle cevab verilir; Bu gibi ifadelerin uygunluğu yüce Allah'ın: "Onlara çok acıklı bir azâbı müjdele!" (Âl-i İmrân, 3/21) âyetine benzemektedir. Halbuki müjde aslında sevinçli ve sevindirici şeyler hakkında sözkonusudur. Eğer bir bölümü hayır, bir bölümü şer olan iki ayrı ifade birarada kullanılacak olursa, müjde her ikisi hakkında da kullanılır. Kolaylaştırmak da aslı itibariyle sevindirici şeyler hakkında sözkonusudur. Bir bölümü hayır, bir bölümü şer iki ifade birarada kullanılacak olursa, kolaylaştırma her ikisi hakkında da kullanılır. el-Ferrâ'' dedi ki: Yüce Allah'ın: "Kolaylaştırırız" âyeti, ona bunun imkanlarını hazırlarız, yollarını açarız, demektir. Araplar koyunlar yavruladığı yahut yavrulamaları yaklaştığı takdirde; "Kad yessereti’l-ğanem" derler. Nitekim şair de şöyle demiştir: "Efendimizdir o ikisi, öyle iddia ederler, halbuki Onların bizlere efendilik etmeleri koyunlarının (çokça) yavrulamasındandır." |
﴾ 10 ﴿