18

Halbuki malını temizlenmek için veren, çok sakınan kimse ise ondan uzaklaştırılacaktır.

"Halbuki malını temizlenmek için veren" yani Allah tarafından arınmak isteyen, bu yolla riyakarlıkta bulunmak ya da yaptıkları yayılsın istemeyip, aksine yüce Allah'ın rızasını arayarak tasaddukta bulunan, (çok sakınan) takva sahibi olup korkan

"kimse ise ondan uzaklaştırılacaktır." Oradan uzak kalacaktır.

İbn Abbâs dedi ki: Burada maksat, Ebû Bekr (radıyallahü anh)'dır. O cehenneme girmekten uzak tutulacaktır. Bu şekildeki takva sahibi

"malını temizlenmek için vermek" ile de nitelendirilmiştir.

Bazı meani bilginleri şöyle demişlerdir: Yüce Allah:

"çok sakınan" ile

"o en bedbaht olan" buyrukları ile "sakınan kimse" ile "bedbaht olan kimse"yi kastetmiştir. Tarafe'nin şu beyitinde olduğu gibi:

"Birtakım kimseler ölmemi temenni ettiler ve eğer ölürsem ben

Elbetteki bu tek başıma izlediğim bir yol değildir."

Görüldüğü gibi; "Ef’ale" veznindeki kelimeler; "Feiyl" yerinde kullanılabilmektedir. Nitekim "kebir: çok büyük" anlamında: "Allahu ekber; Allah en büyüktür" şeklindeki kullanımları da böyledir. Yüce Allah'ın: "Vehuve ehvenu aleyhi"

"Ve bu ona göre daha kolaydır" (er-Rum, 30/27) âyetini "çok kolaydır" anlamında (ef'alu veznindeki ismin fail vezni anlamında kullanılması gibi.)

18 ﴿